2 entry daha
  • av zamanlari :özellikle suya cemre düştükten sonra iri boyları dağlardan eriyerek gelen oksijeni bol köpüklü sularla dolu küçük dere yataklarının büyük ırmak yada göllere açılan ağızlarından biraz içeri yumurta bırakmaya girerler. yaklaşık 15 20 gün sonra ise geri dönmeye başlarlar işte bu sırada son derece aç olur ve oltaya hevesli olarak atlarlar. küçük boylarını yani kelebek yayınları hemen her zaman tutmak mümkün olsada en verimli avı gece sessizlikte yapıldığından dışarıda gecelemeye müsait iklimlerde avı tercih edilmektedir. gerek profesyonel gerek amatör avcılıkta özellikle iri boyları için nisan ayı tercih edilmektedir

    yemler ve av yöntemleri: yem olarak tavuk kanatları, sülük,solucan, sabun, sakatat, ölü balık, et vb bir çok yemle avcılığı yapılmaktadır. en az 1 lik kalın misina ve iri kancalar kullanılır. bana enteresan gelen bir yöntem ise avda sabun kullanımıdır. bunun için kibrit kutusu büyüklüğünde bir sabun kırmadan delinir ve iğneden misinaya kadar iğne açıkta kalacak şekilde geçirilir. iğneye arzu edilen yem örneğin solucan takılır.iğneyi tam doldurması için bir kaç tane solucan takmak lazım. iğnenin dibe inmesi için kurşun ağırlık ihtiva eden bir takım kullanmak esastır. olta dibi buluncaya kadar bırakılır ve misina ilk vuruş için biraz boşluk bırakılarak mutlaka sağlam bir yere örneğin bir ağaca yada yere çakılan sağlam bir kazığa bağlanır ve oltaya bir zil ilave edilir. balık karadaki avcının titreşim ve gürültülerinden etkileneceğinden zil sesinin duyulabileceği maksimum mesafeye kadar uzaklaşmak esastır. zil sesi duyulunca oltaya çabucak gidilir ve olta çekilir, bu esnada misinayı ele yada bele dolamak oltadaki balığın büyüklüğüne bağlı olarak çok vahim sonuçlar doğurabilir. en iyisi balık kıyıya alınıncaya kadar oltayı ağaç yada kazıktan çözmemektir. balık çok direnç gösterirse onu yorarak çekmeye çalışmak ve misinanın eli kesmemesi için eldiven kullanmak gerekir. yayın avcıları mutlaka kakıç adı verilen ucu çok büyük bir olta iğnesine benzeyen bir aleti yanlarında bulundururlar. mümkünse her zil çalışında 2 kişi oltaya koşmalı ve yardımlaşma gereğinde hazır olmalıdırlar. bu balık suda daha rahat gelir ama su sığlaşıp balığın karnı toprağa deyince çekmek zor olur. işte kakıç burada işe yarar. bir avcı misinayı idare ederken diğeri kakıçla balığı çeker. bu balığın kuyruk darbeleri çok serttir. buna dikkat etmek gerekir. bu takımdaki sabunun faydası eriyen kısım akıntıyla bir ip şerit gibi oldukça uzaklara ulaşır ve sabun erimeye devam ettiği sürece bu iz kokuyu takip eden balığın olta iğnesini bulmasını sağlar.gölde de bu mantık geçerlidir. kesilmiş tavuk kafalarını tüyünü yolmadan bir gazete üzerinde biraz tütsülüyorlar, tüyler yanıp ete yapışıyor bu vaziyette iğneye gaga içinden iğne ucu boyundan görünecek şekilde takılıyor, aynı şekilde tavuk kanadıda takılabiliyor. bir başka yöntem ise sığır dalak ve karaciğeri güneş altında biraz kurutuluyor ve iğneyi örtecek büyüklükte kesilerek takılıyor.
hesabın var mı? giriş yap