aynı isimde "nasipse adayız (film)" başlığı da var
6 entry daha
  • siyasetten anlamayan, o taraklarda bezi olmayan bir hekimin nasıl da "tipik" bir siyasetçi ahlakına dönüştüğünü anlatan ercan kesal romanı.

    --- spoiler ---

    öncelikle okumaya değer, akıcı, keyifle okunan bir roman. ancak tipik bir romanda olması gereken karakter derinliği yok. roman tamamen tek bir kişinin çevresinde dönüyor. halbuki roman karakterlerinden şoför naci üzerinden, esas karakterin eski eşi figen üzerinden çok güzel hikayeler yaratılabilirdi.

    romanda dikkatimi en çok başkan adayının bir köy derneğinin yemekli toplantısında dernek başkanıyla aralarında geçen sohbet. gecede köyün fotoğraflarının olduğu bir powerpointte metal bir dolap görünüyor ve o anda salonda alkışlar kopuyor. bunun ve bu alkışın ne olduğunu soran baş karakter kemal güner "köyün morgu" cevabını alıyor. köy halkı da bu yenilikten çok memnun. bu muhabbet bana "bir zamanlar anadolu'da" filminin meşhur muhtar evi sahnesini hatırlattı. orada da muhtarımız evinde misafir ettiği polis ve savcıya köylerinde bir morg olmamasının kendilerinde yarattığı sıkıntıyı anlatıyordu.
    her iki köy de göç veren bir köy. nüfus yaş ortalaması çok yüksek. vefat eden köyün yaşlıları, çocukları memlekete gelene kadar ölüleri saklayacak bir morgun olmaması her iki köyde önemli bir sorun. malum ercan kesal bir zamanlar anadolu'da filminin senaristlerinden. bu soruna romanında da el atmasını açıkçası merak ediyorum.

    bir diğer konu. ne kadar terbiyeli, ne kadar dürüst, ne kadar iyi bir insan olursanız olun siyasetin pis dişlisine girdiğiniz anda türk siyaset geleneği olan utanmaz, yapışkan, ikiyüzlü, yalaka, çıkarcı olmanız kaçınılmaz. kemal güner'in mecliste yaptıklarını ben hiçbir makam için, hiçbir mevki için yapamam. okurken utandım.
    --- spoiler ---
57 entry daha
hesabın var mı? giriş yap