8 entry daha
  • --- spoiler ---

    - kendini tanımak pek de eğlenceli, meraklı bir şey olmasa gerek, dedi mathieu.
    -biliyorum, dedi marcelle. bu bir gaye değil zaten, bi usûl. kendi kendinden kurtulmak için yapıyorsun bunu: kendini seyretmek, kendini teraziye vurmak için: bu senin en çok sevdiğin tavırdır. kendine baktığın zaman, baktığın <sen>in sen olmadığını, aslında bu senin zaten var olmadığını tasarlıyorsun. evet, aslında senin istediğin bu: bir hiç olmak, daha doğrusu, hiç bir şey olmamak.
    mathieu ağır ağır tekrarladı:
    -hiç bir şey olmamak... hayır. yanlış! bu değil, ben... dinle bak: ben, sadece kendimin olmak, kendime dayanmak istiyorum.
    -evet. hür olmak. sonuna kadar hür olmak. senin günahın bu işte
    -bu bir günah değil, dedi mahtieu. başka... başka ne isteyebilir ki insan? eğer varlığımı kendi hükmüm altına alamazsam, yaşamam çok manasız bir şey olur.
    - evet evet, dedi. dedim ya, senin günahın bu diye...
    mathieu: 'kurnaz görünmeye başladığı zaman sinirime dokunuyor ' diye düşündü, fakat düşüncesinden pişmanlık duyarak yumuşak bir sesle:
    -bu bir günah değil. ben böyleyim, anladın mı?
    -madem günah değil, o halde ötekiler, bütün öbür insanlar niçin senin gibi değil?
    -ötekiler de benim gibidir; sadece, öyle olduklarının farkında değiller.
    --- spoiler ---
26 entry daha
hesabın var mı? giriş yap