• alfons mucha:
    akıl çağı, 1938: görsel
  • avrupa kültür ve yaşam tarzının tam anlamıyla değişmeye başladığı dönemdir.
    germen kabileleri bir birlik oluşturarak siyasi egemenliği sağlamak amacıyla, kiliseye karşı savaş açar. kilise ve prensler arasındaki bu egemenlik çatışması,avrupayı yüzyıllar süren dinsel hegemonyadan kurtaracak ve laik yaşam anlayışının yolunu açtığı gibi bireyin özgürleşmesi, insan hakları gibi kavramların çok daha sonra da olsa siyaset sahnesinde görünmesine de yol açacaktır.
  • 17. yy'da avrupa'da bilim ve teknik alanındaki gelişmelerin yaşandığı aklın ve sorgulamaların ön plana çıktığı pozitif bilim üzerine çalışmaların başladığı ve akademik kurumların birer birer açıldığı dönem. sanayi devrimine zemin hazırlamıştır.
  • hayatin anlami konusunda
    varoluscular en cesur olanlar.

    sartre resmen “dostoyevski isine bak kardesim” demis. muhtemelen 3 kitaplik tum seriyi okurum. bu varoluscular cok esasli adamlar. “si*erim senin anusyanin mana yuklu bakislarini, benim varolus gibi daha onemli sorunlarim var” tadinda neden fransizlarin en buyuk romancilar olduklarinin kaniti bir eser.
    belki bir fransizlar kadar ozgurluk adina butun iktidari kesip atmadik ama zamaninda bizim de basbakan asmisligimiz var aslinda. ama iste nedense hep bir 50 yil geriden takip ediyoruz.
  • ikinci kere okudum çünkü okuduğum kitaplar arasında ikinci kere okunmayı en çok hak eden belkide bu kitaptır. enteresan olan bütün kitap boyunca etrafındaki insanlar mathieu'ya artık akıl çağına geldiğini söyleyip duruyor. ama o asla bunu kabul etmiyor. ancak kitabın sonunda bir de bakıyoruz ki aslında asla kabul edemediği bu gerçeğe ulaşıyor. meğersem zaten mathieu akıl çağındaymış. konu bunu kabul etmekmiş. zaten bütün kitap bir kabul etme-edememe ikilemi arasında gidip geliyor. salyalarım aktı desem yeridir
  • thomas paine'nin hapisteyken amerikan halkına yazdığı “akıl çağı” isimli kitapta eski (kitab-ı mukaddes) ve yeni ahitte yazılanları eleştirmiş, özellikle eski ahitte yazılanları ağır bir dille eleştirmiş, felsefe ve dini bir arada aktarmaya çalışmış.
    yazar, hristiyanlık ve yahudilik ön planda olmak üzere bütün dinlerin ve peygamberlerin uydurma olduğunu savunuyor. islam ve müslümanlık hakkında ağır bir eleştiri de bulunmamış.

    kitaptan bir alıntı: her türlü yanlışa karşı en amansız silah akıldır. bugüne kadar başka bir silah kullanmadım, bundan sonra da kullanmayacağım.
  • mathieu yalnızdı. yüksek sesle" allah kahretsin!" dedi. 15 dakika bile dayanamadılar, dedirtmeyeceğim size, dedirtmeyeceğim!" parmaklığın önünde durdu, ayakta ateş etmeye koyuldu. bu, dev bir öç almaydı artık. her patlama bir eski, uzak utancın intikamıydı. parasına el süremediğim lola'ya ateş! yüzüstü bıraktığım marcelle'e ateş! bir el ateş, öpmek istemediğim, öpemediğim odette'e! bu yazamadığım, yazmaya cesaret edemediğim bütün kitaplar için, bu, kendime yasak ettiğim, gidemediğim tüm yolculuklar için, bu nefret etmek arzusuyla kıvrandığım ama anlamaya çabaladığım bütün insanlar için, hepsi, herkes için! ateş ediyordu ve yasalar havada uçuyordu, insanları sevdiğin gibi seveceksin, geber orospu çocuğu! asla öldürmeyeceksin, geber bok soyu bok! insanoğluna, erdeme, dünyaya ateş: özgürlük korkutmak tır. belediye alev alev yanıyordu, beyni alev alev yanıyordu. kurşunlar vızıldıyordu, hava kadar özgür, dünya havaya uçacak benimle birlikte. ateş etti, saate baktı: 14 dakika 30 saniye dünyadan 30 saniyelik bir kısacık süreden öte bir isteği yoktu artık 30 saniye. şu kiliseye doğru koşan güzel mağrur subaya ateş etmesine yetecek 30 saniye; güzel mağrur subaya ateş etti, yeryüzündeki bütün güzelliklere, sokağa çiçeklere, bahçelere, sevdiği, sevmiş olduğu her şeye. güzellik hayasız bir sıçramayla uçtu. ateş etti: tertemizdi şimdi, tertemizdi, tanrı kadar güçlüydü, özgürdü. 15 dakika.
  • “insan kendini bütünüyle öldürmeyi göze alamazsa, böyle bölük pörçük yapar bu işi.”

    “başkalarına kötülük ederek kendinden öç almak. işte bu; çünkü insanın gücü kendine yetmiyor.”

    (bkz: sartre)
  • yahudiliğin, katolikliğin, ortodoksluğun, müslümanlığın, protestanlığın ve bildiğim tüm din kurumlarının öğretilerine inanmıyorum. benim din kurumum aklımdır. (s.4)
  • "bir insan mesleki inancını gerçekte inanmadığı şeylerin hizmetine sunacak kadar ahlakını kaybetmiş ve aklının iffetini satışa çıkarmışsa her türlü suçu işlemeye açık hale gelmiştir."

    akıl çağı - thomas paine
hesabın var mı? giriş yap