10 entry daha
  • "aa dreamworks ve universal produce etmis... aman allahim tom cruise ve su zenci filmlerinde oynayan denyo zenci jamie foxx oynuyor bir de will smith'in karisi...kesinlikle rezalet bir hollywood macerasi daha yasicaz..." diyip, arkadasimi patrice leconte'un son filmini izlemeye ikna etmekte basarisiz kalarak ve sinemaya girer girmez zenci populasyonunun beyazlardan daha fazla oldugunu anlayarak huzunlere ugrayip, hatta sinemadaki tek beyaz olmanin verdigi stresle zenci dostlarimizin yanina sinip ama filmin sonunda dostlarimizin da, benim de mosmor olarak ciktigimiz bir film olmustur collateral. zenci dostlarim mosmor oldular cunku butun film boyunca bagrip cagirarak, ciglik cigliga yirtinarak, patlamis misirlarini havalara firlatarak izleyecekleri bir zenci filmi beklentileri bos cikmisti. ben mosmor oldum cunku bu kadar onyargiyla igrenc olucagini dusunurek gittigim film gercekten basarili cikmisti, dreamworks basarili bir film yapmisti. her anlamiyla sinema literaturunde heat gibi adini kaziyacagini dusundugum, super yonetilmis, iyi oynanmis ve kim ne derse desin -klise,klasik, seri katil ve masum adam hikayesi falan filan okuduk elestirilerde-cok cok akillica ve en ince detay ve ayrintisinda bile bir estetik barindiran psikolojik, yerinde komik, heyecanli ve orjinal bir senaryo ile bezenmis tadina doyulmaz bir film olmus.

    tom cruise'u hic bu kadar karizmatik gormemistim diyebilirim. kisa gri saclari ve inanilmaz oyunculuguyla soguk ama derinliklerinde cok seyler barindiran, psikolojisi karman corman vincent karakterini bu kadar basarili baska kimse oynayamazdi galiba. jamie foxx kendini asmis bu filmde. ilk oynadigi ciddi rolu oldugunu dusunuyorum ve mann'in yonetirken cok s1k1ntilar cektigini tahmin ediyorum ama masum ama kurnaz, akilli ve ciddi taksi soforu rolunu cok iyi siyirmis foxx. mann'a mi helal olsun demeli kendisine mi bilemiyorum ama bir oyuncu olarak cok yollar kat etmis kendisi bu filmde.

    film oldukca yavas, hatta bir hollywood filmine gore inanilmaz yavaslikta basliyor ve ilk yarim saati sadece taksinin icinde geciyor. bu dakikalar film karakterleri tanitiyor ve taksideki konusmalar, karakterler arasindaki diyaloglar onlarin derinligine inmemizi ve psikolojilerini analiz etmemizi sagliyor. filmin geri kalan kisimlarinda da bu taktik cruise ve foxx arasinda devamli kullaniliyor ve filmi basarili kilan en onemli etkenlerden biri de sanirim takside gecen diyaloglar ve karakterlerin psikolojik karmasasinin basarili bir senaryo ile ekrana aktarilmasi. bir de bir club sahnesi vardi ki filmin en basarili action sahnesiydi kesinlikle ve son zamanlarda gorudugum de en iyisiydi.

    mann'in bir yonetmen olarak cok ilginc detaylara dikkat cekmesi ilgimi cekti. herhangi bir seri katil action thriller filminin aksine oldukca yavas ve cogu yerinde bir avrupa filmi kadar bol psikolojik konusma ve analizlerle bezenmis taksi sahnelerinin basariyla altindan kalkip kucuk ayrintilara dikkat cekebiliyor. la'in melekler sehri degil de ne yazik ki zavalli insanlarin neon isiklar ve luks yapilarin arkasinda yalniz ve mutsuz hayatlar yasadiklari anlamsiz ve kaybolmus bir sehir olmasina dikkat cekmis mann. ve filmin en guzel kucuk detaylarindan biri de vincent'in filmin basinda sehri tanimladigi kucuk hikayesiydi: yasli bir adam bir gun metroda kalp krizi geciriyor ve aninda oturdugu yerde oluyor. iki gun boyunca insanlar adamin oldugunun farkina varmiyorlar, trene iniiyorlar, biniyorlar, adamin yanina oturuyorlar, kalkiyorlar ve hic kimse adamin oldugunu farketmiyor ve adamin cesedi iki gun boyunca butun sehri dolasiyor.

    bir metropol de yasayip yapayalniz olmek daha guzel anlatilamazdi sanirim.
243 entry daha
hesabın var mı? giriş yap