6 entry daha
  • bugün saçma görünen, ancak yapıldığı dönem göz önüne alındığında siyaset nasıl yapılır, toplumda hegemonya nasıl kurulur sorusuna tarihte verilebilecek en iyi örneklerden biri. açıklamaya çalışalım:
    olayın kökleri erzurum kongresi'ne kadar gider. bu kongrede en çok tartışılan konu, vilayet-i şarkıya müdafaa-i hukuk cemiyeti'nin nizamnamesinde yer alan asrileşmektir. tartışma bir hafta kadar sürer. bu kavramın nizamnameden çıkarılmasını isteyen hoca efendilerden biri, "ne yani, asrileşeceğiz, hepimiz şapka mı giyeceğiz. sonra da eve geldiğimizde kapıda bir şapka asılıysa, karımız başkasıyla diye girmekten vaz mı geçeceğiz" mealinde bir şeyler söyler ve bu asrileşmek kavramı tüzükten çıkarılır. sivas kongresi'nde konu gündeme bile gelmez.
    sonra yıllar geçer. hilafet'in kaldırılması tartışılırken, o yıllarda dokuz mebus çıkaran kastamonu ilinin bütün mebusları hilafetin kaldırılmasına karşı çıkar. bunlardan, medrese eğitim almamış tek mebus olan emekli albay halit akmansü, hilafetin kaldırılmasını protesto etmek üzere chf'den istifa eder.
    bir süre daha geçer, takrir-i sükun kanunu çıkarılır. mustafa kemal paşa'nın ilk yaptığı iş, kastamonu'ya gitmek ve başına bir şapka giymektir. o günden sonra, asrileşmek kötüdür, asrileşirsek herkes şapka giyer, kadınlar herkesin ortak malı olur, namus kalmaz diyenlerin sesleri kesilir.
    sonra gene yıllar geçer. 1950'lerde aynı terane* bu sefer solcular için yapılmaya başlanır.
    bu da böyle bir anımdır.*
140 entry daha
hesabın var mı? giriş yap