5 entry daha
  • gördüğüm kadarıyla kitapların önemli bir kısmı dili, içeriği, etkisi, olay akışı, tutarlılığı, barındırdığı tasvirler gibi özelliklerin bir ya da ikisiyle öne çıkıyor. ince memed ise bana göre her anlamda çok iyi bir eser. yaşar kemal vefat ettikten sonra sosyal medyada çokça paylaşılan şu sözden sonra ince memed’i okumaya karar vermiştim: “nerede halkına zulmeden, halkını cehalete sürükleyen, öldüren, bir abdi ağa varsa, orada ince memed'ler de olacaktır elbet.”

    yaşar kemal’in okuduğum ilk kitabıydı. yaşar kemal’i güncel yorumları nedeniyle çok severdim. fakat ince memed’ten sonra bir de yazar olarak kendisine hayran kaldım.
    sanırım anadolu ancak bu kadar güzel anlatılabilir ve türkçe ancak bu kadar güzel kullanılabilirdi.
    kitapta ağalık sistemi ve devletin kokuşmuş bürokratik yapısı ince ince işlenmiş. birçoğumuz ağalık sistemini bildiğimizi sanır ve buna karşı olduğumuzu düşünürüz. ağalık sisteminin gerçekten de ne kadar geri, zulmedici bir sistem olduğunu bu kitabı okuduktan sonra daha iyi anlayacaksınız.
    ülkemiz eğitim sisteminde, tarih derslerinde 20. yüzyıl türkiye’si ve hatta 21. yüzyıl türkiye’sinin bazı bölgelerinde hala uygulanan ağalık sistemi neredeyse yer bulamazken ortaçağ avrupası feodalizminin ne kadar geri, zulmedici bir sistem olduğu sıkça vurgulanmakta. hâlbuki ağalık sisteminin feodalizm ile örtüşen pek çok yanı bulunmakta. ikisinin de temelinde köylüye zulüm bulunmakta. işte ilk basımı 1956 olan ince memed bence bu açığı bir nebze de olsa kapatmayı başarabilmiş bir eser.

    bunların dışında insanımızı ve toprağımızı yaptığı uzunca tasvirlerle mükemmel bir şekilde yansıtan bu eserin, sırf bu yönüyle de olsa okunması gerektiğini düşünüyorum.
    birkaç açından uzun uzun incelenebilecek bir eser. umarım kitabı okuyan okurlar, her bir noktaya ayrı ayrı değinir.

    ----
    dipnot yorumumu ilk olarak 1k'da paylaşmıştım.
13 entry daha
hesabın var mı? giriş yap