3 entry daha
  • amerika'nın sosyal, ekonomik, dini, politik vb açılardan dünyada benzersiz, kendine has ve aslında diğer ülkelere göre daha ulu olduğunu savunan varsayım. amerika şüphesiz yıllardan beri dünyadaki en etkili ve önemli güçlerden birisi. 1920 lerin başında istisnacılık fikri doğuyor ve dünya savaşlarıyla bu akım yükseliyor. amerika kendine dünyayı kurtarma misyonunun yüklendiğine inanıyor hem de bunun tanrı kaynaklı olduğunu savunuyor 20lerde. bu sebeple dinin hem amerika toplumunu şekillendirmesi gerektiği, hem de dünyada düzenini ve barışı sağlama ve bunu koruma misyonlarının din vasıtasıyla gerçekleşmesi gerektiği savunuluyor. din amerika toplumunda önemli bir unsurdur. şuanki iki partili sistemin temelinde, ikinci dünya savaşı öncesi iki kutuplu din anlayışı yatmaktadır, konservatizm ve liberalizm. bu iki akım amerikan politikasını şekillendirmeden önce toplumda dini şekillendiriyordu. 80 lerde ronald reegan'ın güç kazanmasıyla da birlikte amerikan konservatizmi güçlü bir konsept olarak siyasette yerini almaya başladı. amerika'nın dünya üzerindeki sosyopolitik misyonunu tamamlamasında din önemli bir faktör olarak görülüyordu. din amerikan istisnacılığının temelidir, amerikaya yüklenen bu benzersizliğin, misyonun tanrı kaynaklı olduğu çokça savunulur.

    amerikanın ikinci dünya savaşına girmesiyle birlikte savaşın seyri değişmiş, hitler almanyası ve japonya büyük yenilgiye uğramıştır. ikinci dünya savaşından sonra özellikle soğuk savaş döneminde amerika'nın batı blokunda lider olarak yer alması, komunizme karşı durarak, komunizmin özgürlüklere, bireysel haklara kısıtlama olduğunu savunarak, bu dönemdeki dünya misyonunu komunizmle savaşmak olarak belirlemiştir. sovyetler birliğini'nin parçalanmasıyla da komunizm çoğunlukla yok olmuş, globalizm hız kazanmıştır. amerika'nın yaratmak istediği düzen soğuk savaş sonrası hız kazanmıştır ki şuan da zaten bu global sistemin tam içindeyiz. temel gayeleri ise; serbest piyasa ekonomisi yani laissez faire ( bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler ) market ekonomisini dünyaya hakim kılmak, kişisel ve ekonomik özgürlüklerin ön planda olduğu liberal bir yaklaşım, egaliteryen yani eşitlikçi bir toplum yaratmak, bireyselciliğin ön planda olması, cumhuriyetçilik ve demokrasi konseptlerinin her devletin temeli olması, insan haklarına ve özgürlüklerine tam saygı ve son olarak güçlü anayasal yönetimler.

    amerikan istisnacılığı, amerikanın bu dünyayı kurtarmak için gönderildiğine; güçlü insan hakları, liberal bir ekonomi anlayışı, birey odaklı sistem, demokrasi gibi kavramları uygulayışı ve dünyaya yayma çabasıyla bu dünyada benzersiz ve özel olduğuna inanır.
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap