7 entry daha
  • 1998 tarihli, büyüleyici ve bir o kadar da iç burkucu giuseppe tornatore filmi, hiç büyümek istemeyen danny boodman t. d. lemons 1900'ın -kısa adıyla 1900- hüzün dolu hikayesi. adeta bir masal kahramanıdır 1900 bu filmde, varlıkla yokluk arasında gidip gelen, efsanevi bir deli. bir kıtadan* ötekine* doğru yol alan insanların arasında, hiçbir kara parçasına ayak basmak istemeyen bir anti-kahraman. kanımca müzik tutkusundan ve "orada" doğmuş olmaktan öte bir şeydir onu gemide tutan, dışına hiç ayak basmadığı, devasa gemisine bağlayan şey. tarif edilmesi pek mümkün olmayan bir aidiyet hissi ya da "geminin ruhunu" içinde taşıyor olması belki de. tam da o yüzden gemiyle aynı kaderi paylaşmayı seçer 1900. onun "toprağı" bir kara parçası değil, durmaksızın su'yun, belli belirsizliğin, muğlaklığın, dalgaların, akıntıların üzerinde yol alan bir gemidir. gemi su'ya, 1900 ise gemiye aittir bir nevi. nasıl bir gemi, suyun dışına çıkmazsa, 1900 de ayak basmaz bir kere bile olsun karaya. fırtına esnasında piyanosuyla beraber koskoca balo salonunda bir o yana bir bu yana sallanan 1900 ile denizin ortasında bir o tarafa bir bu tarafa gidip gelen gemi, aynı ruhu taşırlar içlerinde bu nedenle... film bittiğinde içi burkulur insanın ama nafile....
81 entry daha
hesabın var mı? giriş yap