6 entry daha
  • ne zaman "aydınlanıyoruz gençler" dediler, modern düşünce,akılcılık kisvesinde başımıza cogitoları sardılar, o zaman neyin "gerçek" neyin "yalan" olduğunu şaşırdık. aman efendim herkes bir özne, bir özne... herkeslerin kendi "doğru"su çıktı, "gerçek" diye bir şey kalmadı. her cogito kendi çapında öznel vaazını haykırdı. diğer cogitolar da şüphe ettik, başka da bir şey yapamazdık... yeri geldi ben haykırdım, siz şüphelendiniz.. olan iletişime,insanlığa oldu, birbirimizle konuşmayı becerememeye başladık. ne yapsak ne etsek düşündük ettik, bu kelamı bulduk sonunda... "gerçekten"...

    "gerçekten" deyince öznesi, doğrusu bilmemnesi kalmaz bu işin. "gerçek" dediğin nesneldir, bilimseldir, kocam bana eline sağlık mı diyor, gerçekten mi "ellerime sağlık"mış, yüz kişiyi oturtsam o sandalyeye bana aynı şeyi söyleyecek demektir. peki kocamın beğenisi benim neyime yetmiyor? banane "gerçek"ten, elin adamının benim yaprak sarmamı sevip sevmemesinden... ?

    ama yetmez efendim, yetmez tabii... kocam bana "gerçekten" diyecek, "nesnel yaklaşıyorum karıcığım, gerçeklere dayanarak konuşuyorum, isapatlayabilirim" diyecek, ben mutlu olacağım çünkü "gerçek"liği kaybedeli yüzyıl geçti ama yerine koyacak yeni bir şey bulamadık... sevgiye inanmak şüpheden kabil olmuyor, "şüphe" de maalesef karın doyurmuyor...

    son zamanlarda, elli sene önce dedemin sebze yetiştirişini tutup, 100gramlık plastik poşetlerde sebzeler satarak "yeni (trend) tarım tekniği" diye pazarlamaya başladılar, adına ekolojik tarım diyorlar. modacılar bilirsiniz yeni bir şey bulamayınca, haberlerde "xx'lerin modası geri döndü" denir.... işte "gerçekten"in öyküsü budur efendim, gerçeğin yerine sevemedik her şeyi.... (bkz: yerine sevemem) gerçeğin yerine koyuverdik "gerçekten"i ...yaprak sarmamı yemek istiyorsa kocam, "gerçek olana dönüş" trendine katılmalı, "gerçekten ellerime sağlık" olmalı......
21 entry daha
hesabın var mı? giriş yap