4 entry daha
  • yaptigi ise asik insan. derslerinde one man show yapar, ogrenciler zamanin nasil gectigini anlamadan dinlerler hatta ders arasinda da hemen basina ususup biraz daha tartismak isterler. pek cok ogrencinin derlerini teybe kaydetmesi ve bazilarinin daha sonra bu kayitlari derste tuttuklari diger notlarla birlestirip ders notu haline getirmeleri bilim dunyamiz icin buyuk bir kazanctir. derslerine katilan tek tuk muhendislik ogrencilerini (kendisini daha iyi anladiklari icin) daha cok sever. dersleri cesitli deneylerin tartisilmasi (bkz: monolog) seklinde gecer. sevmedigi bir ekolun temsilcisini yerin dibine gecirir. learning ve cognitive processes derslerini de vermesine ragmen, her sene yeni bir heyecanla anlattigi ders perceptiondir. neredeyse omrunu verdigi ve devlet sirri gibi sakladigi arastirmasinin ipuclarini verir. anlattigi konunun ilgincligi kadar nasil bilim yapilmasi gerektigi hakkinda da epey ibret alinir bu derslerde. pek cok bilim adami, umur hoca'nin tacit assumption diye niteledigi uzere, o zamana kadar soylenegelmis seylerin ne olcude gecerli oldugunu hic dusunup tartmadan adeta korebe oynar gibi bilim yapmaya calismaktadir. bunda bilhassa amerika'daki bilim adamlarinin her sene belli miktarda yayin yapmasini adeta zorunlu kilan ekonomik baglarin etkisi vardir. bu tur kaygilarla bilim adamlari basit analizleri yapamamaktadir.

    hocanin uzerinde calistigi esas mevzu 3 boyutlu algilamadir. bir gun patentlemeyi umdugu icin herkeslerden sakladigi bir teknik gelistirmistir. bununla ozel gozluk ve perde kullanmadan uc boyutlu sinema izlemek mumkun olacaktir. ancak yine patent kaygisiyla bunu gosterecek duzenegi de kendisinin yapmasi gerekmistir. kullanacagi cihaz icin gereken motor ve temel elektik muhendisligi bilgilerini de kendisi calisip ogrenmistir. bu satirlarin yazari da deneylerinde kullanacagi bir elektronik cihazi tasarlamis ve yapmis olmaktan dolayi mutludur. (bkz: corbada tuzu bulunmak) yine bu vesileyle, soyle bir selam vermek icin ogleden sonra iki sularinda odasina ugrayip, nasil gectigini anlamadigi 7 (yaziyla yedi) saatin sonunda epey bir bilgilenmis olarak ayrilmistir. daha sonraki yine boyle 5 saatlik bir seans da hem hocanin kisiligi hakkinda etraflica fikir edinme hem de kendisinin amerika'daki hatiralarini dinleme acilarindan aradan uc sene gecmis olmasina ragmen hala bir mutluluk kaynagidir. son emaillesmelerimizden birinde bir breakthrougha yaklastigindan bahsetmisti. tahminen su anda bu 3. boyutu duzlem uzerinde nasil algiladigimizi en ince ayrintisina kadar bilmekte ve bunu ticari bir basariya donusturmek icin firsat kollamaktadir. onundeki en buyuk engel, bunu yetkili kisilere nasil ulastiracagidir. microsoft, sony ve kodak gibi firmalarla kontak kurmanin yolunu aramaktadir. buradan kulliyatli bir para kazanmasi halinde bunu bir akademi veya arastirma laboratuvari kurmak icin harcayacaktir. kafasindakileri gerceklestirmesi halinde adini dunya bilim tarihine altin harflerle yazdiracaktir*.
20 entry daha
hesabın var mı? giriş yap