27 entry daha
  • inanna tarihsel süreç içinde bir çok görünüme bürünmüştür.

    bilinen ilk macerası m.ö. 4000'lerde sümer'de temmuz muhattaplığında başlar. inanna her kavurucu yaz mevsimi geldiğinde ölen (gallu denen yeraltı şeytanları tarafından yeraltına götürülen) temmuzu aramak üzere yeraltına gider, ve her bahar başlangıcında temmuz ile yine karşılaşır ve evlenir. somut tasvir edersek inanna tam olarak bir tahıl ambarı olup temmuz ile evliliklerinin başlıca nedeni tarımsal verimliliğin sürdürülmesidir. inanna ve temmuz bir ideal örnek olarak alınarak sümer kent kralları da bu evliliği taklit ederek her yıl baharı kutlamışlardır, bu gelenek halka yansıdığında ise nevruz olarak toplumsal bir şölene dönüşmüştür.

    astronomi ilerledikçe her mezopotamya tanrısı gibi kendine gökte yer bulan inanna'nın yıldızı zühre yani venüs olmuştur.

    inanna, sümer devrinden sonra asur ve akad mitolojisinde iştar ve yahut astarte ve daha sonradan mezopotamyadan etkilenen fenikelilerde ve afrodit ismiyle yunanlarda ve venüs ismiyle roma'da da görülmektedir. inanna, her yıl temmuzla evlenmesine rağmen bakire kabul edilir ve sümerce'de benim hanımım anlamındaki belit kelimesiyle atfedilir halk tarafından (bel: kralın hanımı olup -it eki iyelik anlamı katar) bu bağlamda madonna ile doğrudan doğruya bakirelik ve linguistik bağlantıları olan inanna, hristiyanlık geldiğinde ise karşımıza hz. meryem olarak çıkacaktır.

    halk arasında mitolojik öğretiler efsaneleştikçe inanna kendine leyla-mecnun'da ve romeo-juliet'te yer bulacaktır.

    ayrıca inanna, sümer'de temmuz ile evlenmeden önce bir takım ritüellere tabi tutulmuştur, bunların en bilinenleri düğün hamamına gidip kendini sergilemek, çeyizi davetlilere sergilemek, gelen hediyelere kapı ardından bakmak gibi. anadolu ve yakın coğrafyalarda halen buna benzer geleneklerin sürdüğünü düşünürsek inanna'nın 6 bin yıldır bu coğrafyada bizimle olduğunu söylemek herhalde hayal olmaz.
29 entry daha
hesabın var mı? giriş yap