• neredeyse bir antikahraman olarak yaratılmış olan jorg of ancrath'ın kendi gözünden anlatılan bu üçleme, klasik fantastik edebiyat kalıplarının biraz dışında bir lezzette. konu olarak dünyamızın ileriki bir tarihinde, insanoğlunun gelişmiş medeniyetinin sonrasında (taşlar ve sopalarla) geçiyor. başta jorg'un kişisel intikam ve hükümdarlık macerası olarak başlayan öykü, modern insanın gelişen teknolojisiyle birlikte gerçekliği "bozması" ile değişen kuralların bir sonucu olarak ortaya çıkan "dead king" tehdidiyle devam ediyor. aslında jorg ve seri kendini en güzel şöyle özetliyor;

    -'two dozen - and yet you killed all but one?' the provost arched a brow and set ger quill down again as if unwilling to record a falsehood
    + 'dear lady, i killed them from youngest child to oldest woman, and when i was done i blunted three axes dismembering their corpses. i am jorg of ancrath - i burned ten thousand in gelleth and didn't think it too many'
    i gave her my bow and turned to leave.
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap