9 entry daha
  • hayatları her ne kadar kutsal ve ulaşılmaz olsa da yeri geldiğinde alabildiğine pamuk ipliğine bağlı olan ve
    bakire olmaları istenilen rahibeler.

    bu kültür m.ö 480-500'lerden, m.s 400'lere kadar yaklaşık 1000 yıl sürmüştür.

    vesta rahibeleri tüm roma'nın kız kardeşleri olarak kutsanmışlardır. altı ila on yaşları arasında,
    soylarında hiçbir kölelik bağı bulunmayan, en seçkin soylu ailelerin kızları arasından özenle seçilirler.
    özen derken tam bir beden ve akıl mükemmelliği ön plandadır.

    buna ilaveten peltekler, vücudunda yara izi olanlar,
    duruş bozukluğu bulunanlar, kekemeler vs. kesinlikle tapınağa alınmazlar.
    anne ve babanın her ikisinin de hayatta olmaları ve hiçbir suça bulaşmamış olmaları şarttır.

    vesta rahibeleri, roma'nın onuru, gururu ve koruyucuları görevini üstlenirler. tapınakta sürekli yanan
    bir ateşin koruyucusu durumundadırlar. bu ateş aynı zamanda roma'nın yaşam ve moral ateşidir.
    halk arasında itibarları müthiştir.

    örneğin bir vesta rahibesi, sokaklarda özel arabası ve korumaları ile gezerken ölüm cezası almış bir
    mahkuma rastlarsa, adamın/kadının cezası kendiliğinden kalkar.
    bir vesta rahibesinin arabasının altından geçmenin (niye geçerler bilmem) cezası ise ölümdür.
    tiyatro ve oyunlarda baş köşede özel koltuklar tahsis edilir, kimse fiziken kendilerine dokunamaz.

    vesta tapınağında otuz yıl geçirirler. vesta, kalbin ve yeryüzünün tanrıçasıdır. öldüklerinde, çok az
    seçkinin gömülebiliği özel mezarlıklara gömülürler.

    şimdi gelelim hayatlarının risk noktasına;

    bu şatafatlı rahibelerin kutsallıklarının tek şartı bakire olmalarıydı. bu el değmemişliklerinin
    bozulması demek kendilerinin ölüm fermanlarının imzalanması anlamına geliyordu. ancak görülüyor ki sıklıkla
    şehrin başına gelen herhangi bir kötü olayda direkt günah keçisi haline getirilme riskleri de vardı.

    savaş mı kaybedildi, kanıt falan olmasa da rahibelerden birisi iffetini korumamış sayılıyor ve cezalandırılıyordu.
    kuraklık mı oldu, yükle vesta bakiresine suçu gitsin.
    hatta politik bir başarısızlık mı yaşandı, yine vesta'lardan birisi ya da birkaçına dönsün suratlar.

    örnek lazımsa verelim;

    m.ö 483, roma.
    şehir volsci ve veii ile savaşıyor, savaş kazanılıyor ama şehirde sürekli olağanüstü şeyler olmakta.
    bir anda yazın dolu yağıyor mesela. kahinler kurbanların iç organlarından fal bakıyorlar ama bir türlü
    olaya açıklık getiremiyorlar. o zaman da mutlaka bir vesta rahibesi kötü davranışta bulunmuştur deyip
    şanssız rahibe oppia'yı hedef gösteriyorlar.

    suçu, "incestum" yani ensest.

    rahibe'nin birisiyle cinsel birlikteliği olduğu iddiası "incestum"
    suçudur, keza rahibeler tüm roma'nın kardeşi, eşi, kızıdır. rahibe ile yatan kardeşiyle yatmıştır.
    oppia infaz edildi. bunu anlatan tarihçi livy (titus livius).

    m.ö 215, roma.
    kartaca ile yapılan savaşta roma yenilince rahibeler opimia ve floronia incestum ile suçlandı,
    her ikisi de diri diri yakılarak infaz edildi.

    yüz sene sonra cato'nun ordusu trakya'da yenildi. üstüne üstlük, tapınakta nedensiz bir yangın çıktı.
    sonra at üstünde bir kıza yıldırım çarptı ve yanan elbisesini belinden yukarı çekti, kız öldü.
    tüm bunlar üst üste gelince hemen vesta'lar akla geldi. üç rahibe suçlandı, üçü de diri diri yakıldı,
    şehrin vicdanı huzur buldu.

    bazı rahibeler de mahkemede etkileyici şovlarla kendilerini kurtardılar, kimisi şanslıydı.

    m.ö 230 roma.
    rahibe tuccia bir adamın ifadesiyle bekaretini kaybetmekle suçlandı. rahibe, kalabalığa benimle tiber
    nehrine gelin dedi ve orada suya bir elek daldırdı, eleği kaldırdığında içi su dolu olmasına rağmen
    elekten su akmıyordu.
    bu suyu aldı ve hakimlerin ayağına döktü. inanılmaz mucizeyi gören hakimler rahibeyi affetti.
    rahibeye suçlamayı yönelten adamdan ise bir daha haber alınamadı.

    bir başka olayda tapınaktaki kutsal ateşin kendi nöbetinde sönmesi ile suçlanan rahibe aemilia, konuşmasının
    türkçe mealinde; "ey kutsal şehir roma'nın koruyucusu vesta! otuz yıldır rahibelik yapıyorum, tek bir falsomu olmadı bilirsin. olmadıysa beni koru ve temize çıkart, olduysa cezam
    şehrin suçuna kefaret olsun" dedi ve elbisesinden bir parça yırtarak çok önce sönmüş olan ateşin yandığı
    yere doğru attı. elbise parçası hemen alev alınca aemilia da ölümden kurtuldu.

    bu inanç ve kutsal ateş m.s 4.yy civarlarında doğu roma (bizans) imparatoru theodosius tarafından tamamen söndürüldü.
    böylelikle zavallı vesta bakirelerinin sefası da, cefası da sona erdi.
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap