• 10. yüzyıldan itibaren mısır ve ortadoğu kiliselerinde hikayesi yayılan, haçlı seferleriyle batı hristiyanlığı tarafından da keşfedilen iskenderiyeli azize katerina.

    st. catherine'in hikayesi hristiyan tarihçileri arasında ufak değişiklikler göstermektedir. en popüler hikayeye göre st. catherine iskenderiye'de doğmuş ve küçüklüğünden itibaren kendini eğitime adamış güzel bir kızdır. okuduğu kitaplardan hristiyanlığı öğrenmiş ve meryem ana'nın bir gün kendisine gözükmesiyle hristiyanlığı kabul etmiştir. o dönemde imparator maximinus, kendi erkine tehdit olarak gördüğü hristiyanları öldürtmekteydi. bu durum karşısında imparatorun karşısına çıkan st. catherine, bilgisi ve yaptığı mantıklı savunma ile imparatoru etkilemeyi başarır, ancak fikirlerini değiştiremez. imparator st. catherine'i sarayda alıkoyar ve dönemin bilgin ve filozoflarından oluşan danışmanlarına bütün bilgi ve yeteneklerini kullanarak st. catherine'i hristiyanlıktan vazgeçirmelerini emreder. ancak st. catherine, bütün danışmanları tartışmalarda alt eder ve sonuçta danışmanlar hristiyanlığı kabul eder. bunun üzerine öfkelenen imparator danışmanlarını öldürtürken st. catherine'i zindana attırır. bu olaylardan etkilenen kraliçe st. catherine'i zindanda ziyaret eder, ve uzun bir konuşmanın ardından o da hristiyan olur. kraliçenin de hristyan olmasının ardından daha pek çok kişi hristiyanlığı kabul etmeye başlar. bunun üzerine imparator st. catherine'in büyük bir dikenli tekerleğe bağlanmasını ve ezilerek öldürülmesini emreder. ancak st. catherine tekerleğe bağlanırken tekerlek parçalanır ve fırlayan parçalar imparatorun askerlerini öldürür. bunun üzerine imparator maximinus, st. catherine'in kafasını uçurtturur*. st. catherine'in vücudunu iki tane melek sina dağına'na taşır ve daha sonra burada adına bir manastır ve kilise kurulur.

    (bkz: st catherine manastırı)
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap