30 entry daha
  • italyanca "cantare", yani "şarkı söylemek" fiilinden türetilen isimdir. sahnede hareketlerle, danslarla birlikte şarkı söylemeye ve bu amaçla yazılmış şarkılara kanto denmiş. istanbul'a ilk kez gezgin bir tiyatro sayesinde geldiği sanılıyor. trompet, davul, keman gibi sazlarla icra edilen kantonun, ilk kez kadıköy'de yoğurtçu parkı'nda bulunan salaş tiyatroda sahnelendiği söylenir. sahneye taşıyan ilk kişi de kesin olarak bilinmemekle birlikte, bu konuda aranik hanım'ın ismi geçer. plağa kaydedilen ilk kantolarsa şamran ve peruz hanımlar tarafından okunmuştur.

    kantolar çoğu zaman alaycı, kimi zaman övücü ama hemen her defasında dinleyeni güldüren havadaki eserlerdir ve genellikle söyleyen hanımların şuh hareketleri ile süslenir.

    19. yy. ikinci yarısında itibaren türk müziğinin önemli bestekârlarının da kanto formunda besteler yaptığı görülür. dramalı hasan hasgüler'in "bayan bana bak" isimli eseriyle sadettin kaynak'ın "prozit" isimli eseri iki güzel örnektir bu alanda.

    bir not: bu yazdıklarım bir radyo programından derlenmiştir ancak kısa bir araştırmayla ilk paragraflarda verilen bilgilerin tiyatro ansiklopedisi'nde olduğunu gördüm.
20 entry daha
hesabın var mı? giriş yap