2 entry daha
  • seksenli yılların en iyi korku filmleri listesine rahatlıkla ilk ondan giriş yapabilecek nitelikteki korku-komedi türündeki film. serinin 85 yapımı olan ilk filminin her sahnesi hafızalara öyle bir kazınmıştır ki; otuzlu yaşlarında olan beni bile hala korkutmayı ve eğlendirmeyi başarabilmiştir. kısa bir süre önce yeniden bir seksenleri yad etme gecesi düzenleyen bünyeme ilaç gibi gelen film, synth-punk ögeleri ile süslü orjinal müzikleri ve kalbur üstü bir korku filminden beklenmeyecek oyuncu yönetimi ve yönetmenliği ile çıtasını türün diğer örneklerinden yukarıda tutmakta. alien, aliens ve total recall gibi kült filmlerde parmağı olan yönetmen dan o'bannon' ın bir buçuk saatlik bir yetenek gösterisi sayesinde, aradan geçen onca zamana rağmen hala daha filmin bir çok sahnesini hatırlamak mümkün.

    --- spoiler ---
    örneğin depodaki zombinin serbest kaldığı ve çıkan gazın havalandırma sisteminden çıkarak göğe yükselmesi, ardından yakılan zombiden çıkan gazın akabinde asitli yağmuru getirmesi gibi. çırılçıplak soyunan punk kızımızın mezarlık taşının üzerine çıkıp çılgınca dans etmesi, depodaki iskeletimsi gözleri pörtlemiş zombinin 'brainnnn'! diyerek saldırıya geçmesi, cenaze evindeki vücudunun yarısı kopan yaşlı zombi teyze ile yapılan zombie muhabbeti, ambulans şöförlerinin uğradığı saldırı sonucunda zombilerin durmadan daha fazla polis ve ambulans diye anons ederek görevlileri tuzağa düşürmesi ve daha nice sahne...

    filmi 10' lu yaşlarda izlemiş bünyem, yukarıda saydığım her sahneyi unutmamış olacak ki aradan geçen yirmi yıl bile o güzel sahnelerin etkisinin yitirilmesine bile izin vermemekte. şimdi ki korku filmlerine insan bakıyor da hayıflanmadan edemiyor. o zamanın plastik makyaj tekniklerini ve özel efektlerin durumunu gördüğümüzde, buna rağmen yapılan filmlerin ne kadar iyi olduğunu anlıyorsunuz.
    --- spoiler ---

    son olarak serinin üçüncü fimi olan return of the living dead 3 ile bu filmi karıştırmamakta fayda var. geçirdikleri motorsiklet kazası sonucu erkek arkadaşı tarafından yeniden diriltilen sado-mazoşist zombi kızımızın hikayesi ile akıllarda kalan filmimiz zamanına göre iyi olsa da serinin ruhuna sahip çıkmadığı gibi senaryo ve sinematografik anlamda geri kalmakta. bunun en önemli sebebi de seriyi başlatan yönetmenimizin devam filmlerde tuzu bulunmamakta olması. hele ikinci film faciasına hiç değinmiyorum bile...

    açıkçası seksenlerin b-movie diyebileceğimiz bu tarz filmleri olmasaydı; quentin tarantino' da öykünebileceği mizah malzemesini bulmakta zorluk çekecekti. bu da bir dipnot olsun.

    9/10
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap