7 entry daha
  • okumaya başladığım ve ara vermeden, yaklaşık yarım saat önce bitirdiğim kitap.

    içinde bir çok duygusal ve derin temalar barındırdığı için kitap hakkında net bir yorum yapamıyorum doğrusu. kitabı bitirip kapağını kapattıktan sonra bir türlü kafamı toparlayamadım. daha doğrusu ne zaman kitapta neyden hoşlanıp hoşlanmadığımı değerlendirmeye çalıştığımda kitaptaki çeşit çeşit karakterler, alakalı alakasız sahneler ve diyaloglar gelmeye başladı. belki de kitabın sorunu, veya başka bir deyişle güzelliği buydu: hayatı anlatması.

    --- spoiler ---

    craig'in, ailesinin hristiyan yobazlığı nedeniyle hep bir günah işleme kaygısıyla geçip giden gençliğinde, raina ile tanışmasından sonraki mutluluk ve yaşama hissi, onun ve kendisinin aslında dünyadan soyutlanmış iki ruh ikizi olmadığını anladıktan sonra biter. özellikle eve ilk gelişindeki kaosu ve raina'nın ve ailesinin ne tür zorlu koşullar altında yaşadığını fark etmesi, bu değişimi başlatır. sonrasında raina'nın diğer insanlar gibi popüler olduğu ve bu dünyada kendisinin gibi yalnız olmadığını anlaması bütün dünyasını mahveder. her ne kadar birbirlerine romantik sözer söyleyip, her gece beraber uyusalar da craig, raina'nın üzerindeki sorumluluk yüklerini ve özgürlüğüne kolay kolay kavuşamayacağını anlayınca kendisini kandırılmış ve kullanılmış hisseder ve zaten film orada kopar.

    -raina ı'm calling up to say good-bye.
    -good-bye? where are you going?
    -ı'm not going anywhere

    kendisine raina'yı hatırlatan her şeyi tek kalemde yakar. battaniye hariç...

    bu kitapta hoşuma giden başka bir şey de hikayenin sadece bu iki gencin başından geçen realist macerayı anlatmamasıydı. kitapta yardımcı roller gibi görülen karakterlerin de aralara serpiştirilmiş hikayeleri de çok güzeldi.

    örneğin craig'in phil'le küçükken kurduğu dünyası fakat büyüdüklerinde bozulan ve tekrar canlandırmaya çalıştığı abi-kardeş ilişkisi, ben'in craig'in eve gelmesiyle beraber raina'yı kendisinden çaldığını düşünmesi, ailedeki sorunlara kendi de üzülüp bundan üvey anne-babasının boşanmalarını sorumlu tutması ve babasına kızıp bağırması, raina'nın babasıyla annesinin karşılıklı eve yardım etmesi, baba'nın hala eşiyle sorunlarını çözeceğine olan büyük inancı, craig'in kilise çevresinde kariyeri üzerine konuştuğu insanlar ve craig'e bahsettikleri akıl almaz sanat-din görüşleri gibi bir çok küçük ayrıntı, bu kitabı daha da güzel kılmış
    --- spoiler ---

    blankets'ın yukarıdaki bazı entrylerde olduğu gibi bir başyapıt olduğundan veya hayatımın kitabı olduğundan emin değilim. zaten böyle bir sıfatlandırmaya ve şartlandırmaya da çok karşıyım. sonuç olarak kitabın konusu ve karakterleri gerçekten hoşuma gitti ve beğeniyle okudum, ki zaten önemli olan da buydu. herkese de öneririm.
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap