6 entry daha
  • gölete itiraf (ya da “şeytanın göleti ile bir diğeri”)

    yusufçuk mavi bir ışındır öğle sıcağının altını çizen. ovaların huzurunun sonucudur. devinen ve devinmeyen yusufçuk! bakire gökyüzüne paralel ani hareketler yapıyor; sonsuz üçgenin tabanını biliyor sanki. iltihaplı şu gölet için ne soyutlama dersi ama! havada çizdiği yol balığınki gibi, ama daha düz. bir üniversite felsefecisinin zihni kadar alçakgönüllü bir halde süzülüyor. ne erkek kurbağaların obur vıraklamalarını, ne de dişi kurbağaların mesanelerindeki hışırtıyı duyuyor. küçücük ve kısacık bir çimen yaprağına konup dinleniyor ve onunla bütünleşiyor yusufçuk. sessizlik, sessizlik!

    yusufçuk, sen benim kız kardeşimsin. önünde gizli bir anahtarla başka bir gölet açılıyor, siyah arafı gördüm işte ben orada, hayatımda ilk kez. çiçeksiz bir göletin üstünde kirli bir tahta iskelede, bir tahtırevanda faydasız bir piskopos gördüm: bendim o. taşıyıcılardan birisinin kulakları, bir şeytanın masum beyaz eşeğinin kulaklarıydı. diğer taşıyıcı, şu kösnül hayvanın, yani hecin devesinin profiline sahipti. ah, soyut ve durgun yusufçuk, işte üç farklı kişi olarak ben!

    yusufçuk mavi bir ışındır öğle sıcağının altını çizen.

    çeviri: tamer gülbek
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap