37 entry daha
  • şu kadar yıllık hayatımda ilk kez gördüğüm içi açılmış insan cesedi. hem de ayrı zamanlara ait üç adedinin.

    önceden iki kez ölü insan görmüştüm bir babama diğeri dedeme ait. ama ilk kez insan ölü bedenlerinin içini gözlemlemek nasip oldu.

    bedenlere ait kolların, bacakların, gövdelerin içe doğru dokusal katları (kolların, abdomenin, bacakların içi) anlatmak çok zor bunu. bu bir ölüm mahremiyetine dair ihtilaldi zihnimde.

    uzun süre genzimden tadı, burnumdan kokusu gitmedi. sonraki saatlerde yemek yerken ölü beden tatları kaldı ağzımda, midem kalktı.

    ve çok gariptir hala daha bir etkisi var zihnimde. sokakta gördüğüm ya da çevremdeki insanları o soğuk metal masalarda yatırılmış ve kurumuş, içleri açılmış şekilde zihnimde canlandırıyorum. kendi türümden canlıların o halleri, o pek üstün bilinçli yaratıklar değil mi(?!)- öylece hareketsiz, güçsüz, donuk, taşlaşmış. neler yaşanmış ve ardında parçalanmış bedenler.

    kaslarına sinir demetlerine, kalbine, ciğerlerine, omuriliğine dokundum. onların yaşarken bırak dokunmayı, göremedikleri parçalarına. uçan, buharlaşan, hiçliğe karışan ne idi. ya kimsesiz ya zihinsel hasarlı ya da bağışlanmış bir beden. peki ne kalacak geriye benim bedenimden de.
39 entry daha
hesabın var mı? giriş yap