8 entry daha
  • dar sokaklarında hayat olan şehir. hiç beklemediğiniz anda beklemediğiniz hoş anılar edinebilirsiniz. istediğiniz herhangi birinin yanına gidip direk muhabbete girebileceğiniz sıcak insanları vardır. az buçuk ingilizceleriyle olabildiğince yardımcı olmaya çalışırlar. şehirde kaybolmak zordur. katedrali referans alın, tüm yollar katedrale çıkar. alkolle ilgili değişik kurallar var yalnız dikkat. ben tam hatırlamadığım için bir bilenden öğrenin ancak şöyle şeyler, mesela barlar gece 4 e kadar açık ama mesela 1'den sonra dışarı cam şişe çıkartamıyosunuz, saat 1 olduğunda barın önünde elinde plastik bardaklarla bi eleman dolaşıp bunları kullanmanızı rica ediyo. "estrella galicia" diye bir biraları var. adamlar için bira bu. nerde bira yani cerveza derseniz diyin önünüze bu biradan gelir, burger king'de de en lüks mekanda da, en salaş mekanda da. ben beğendim, ama başka bira isterseniz özellikle ismiyle belirtmeniz gerekli. alkol fiyatlarını tam olarak hatırlamasam da oldukça uygun, biz 1 hafta boyunca pek su içmemiştik öyle söyleyim. cafe tarzı yerlerde bira istediğinizde ya patatesli soğanlı yumurta gelir* yada ekmek üstü sucuk. sucuk domuz sucuğu şimdiden belirteyim. ama lezzetli. yemek olarak özellikle deniz ürünlerini tavsiye ederim. genel olarak ispanyanın büyük bölümü gibi burada da oldukça fazla çeşit var ve ucuz. türkiye'de yemeye kalksanız 3 taneli rakamları gözden çıkartacağınız ahtapot-kalamaz-karides-ıstakoz-midye-tarak ve isimlerini bilmediğim çeşitli balık ve canlıları 7-20€ arası fiyatlara mideye indirebiliyorsunuz ancak dikkat etmek gereken birşey var. istediğiniz yemeği mümkünse önceden görün. sonra çok büyük ümitlerle söylediğiniz yemek biraz fazla sade çıkıp hayal kırıklığı yaratabiliyor. mesela bi keresinde benim şatafatlı ismine aldanıp söylediğim ahtapot bildiğin patatesle birlikte suya atılıp haşlanıp kesilip önüme getirilmiş birşeydi, baharat dahi yoktu içinde o derece. ancak porsiyon olarak 2 kişiyi doyurabilecek tabak 9€ gibi birşeydi. onun dışında adamlar felaket yiyor. hemde öyle böyle değil. porsiyonları da ona göre. uluslararası fastfood zincirlerini filan hesaba katmazsak, diyelim 4 kişi bi lokantaya oturdunuz, sakın 4 kişilik sipariş verip bide üstüne aperatif filan söylemeyin. bi keresinde oturup iki kişi beraber yeriz diye 2 porsiyon pirzola söyledik. türkiye'de o kadar eti 2 ayda tüketmiyorumdur. 2-3 kg kadar vardı sanırım. merkezi çok büyük değil, dolayısıyla biraz fazla insan trafiği var. tabi bunda madrid'den aynı uçakta geldiğimiz hatunu ertesi gün burger king önünde görüp merhaba dememin de etkisi olabilir. yanındaki arkadaşı şoka girmişti yazık, türk mü? nası ya diye.

    neyse, gezdiğim ülkeler arasında zaten ispanya beni direk kalbimden vurduğundan, burayı da tavsiye ederim, gidin gezin, takılın. akdeniz insanı bi kere, gerçi galiçya okyanusa bakıyo ama olsun. katedral önünde gördüğünüz hatunların yanına biranızı alıp gidip merhaba deyip oturun. muhabbet edin, lakin abazalığa vurmayın zira polis merkezine 30m uzaktasınız ve şuan sizi izliyolar. alışveriş yapacak çok bir yer yok. adamlar bizdeki gibi avm manyağı değil sonuçta, öle yurtdışına çıkıyorum iphone alayım filan derseniz başka yere. ha isterseniz el corte ingles varmış ama uzakta diye gitmedik biz. ama güzel ve değişik hediyelik eşyalar bulabilirsiniz. değişik t-shirtler, üzerinde galiçya'nın sembolü olan çeşitli eşyalar, takılar vs. bu arada özellikle aramıştım, maalesef hard rock cafe yok.
18 entry daha
hesabın var mı? giriş yap