8 entry daha
  • masaya yaklaşır sandalyeyi çeker oturur. ilgisizdir. servis için bir kadın belirir sorar:
    --hoş geldiniz. ne alırdınız.
    çantasından büyük marketlerin promosyondan kalan cam bir kadeh çıkarır. üzerinde bir dudak izi vardır.
    -anılarınızdan neler var? diye sorar.

    --lisede yediğiniz kaşarlı tost (bkz: dalga)
    kendimi kötü hissediyorum hadi eve gidelim dediğiniz gün,
    1960'larda olma isteğiniz,
    tutunamadığınız traktör römorkü ve cevapsız aramalarınız var.

    -bunlardan kokteyl hazırlayın. yanında çalan parçanın şekersiz olanından, bir bardakta su lütfen.
    -tabii. der garson uzaklaşır.

    yayvan bir hal almıştır giriş kapısının baseni. ne kadar rejim yapsada incelmeyecektir duvarda asılı bir konser afişindeki kadın. siparişler gelir. masanın üzerindedir tüm anlatılanlar. basittir. masanın sol tarafına dudak izli koteyli, sağına şekersiz çalan parçayı, ortasına da bunlarla birlikte gelen bir bardak suyu koyar. sandalyenin üzerinde duran çantasını açar. kırmızı kuyruklu lepistesi çıkarır, su dolu bardağın içine atar. lepistes bir süre bekledikten sonra yeni mekanının tadını çıkarır. sevinir. kuyruğu ak kızıl olur.
    lepistesin hediyesi verilmek üzere . önce şekersiz parçanın üzerinden bir miktar alarak cüzdanından çıkardığı yeşil salyangozun en gıcırlarından birisinin üzerine sürdü, rulo haline getirdi. bardağın içine attı. yeşili her ısırışında kuyruğu daha da kızıllaşıyordu.

    bitirene kadar onu izledi.

    bitirdi.

    bardaktan çıkardı,

    çantasına koydu,

    hesabı ödedi masadan kalkıp gitti.
229 entry daha
hesabın var mı? giriş yap