6 entry daha
  • ödp'nin istediği yönetim şekli emekçilerin egemenliğindeki yerel meclislere dayanan doğrudan demokrasi modelidir. parti, özgürlük ve eşitlik mücadelesini birlikte yürütmeyi savunur. siyasal ve toplumsal alanda devrimci bir değişimin, emekçileri temsil etme iddiasındaki bir partinin herhangi bir biçimde hükümet olmasıyla değil, bizzat işçilerin ve emekçilerin kendilerini yönetmesiyle gerçekleşeceğine inanır. bu nedenle emekçilerin daha bugünden, toplumsal yarar doğrultusundaki faaliyetlerini geliştirecekleri, eşitlikçi, dayanışmacı ve demokratik ilişkileri yaşamın her alanına yayacakları, siyasetin toplumsallaşması yönünde çaba ve girişimlerini sürdürecekleri, yaratıcılıklarını geliştirecekleri bir mücadele hattına ve siyaset tarzına sahip olmayı vazgeçilmez sayar. devrim yapmaya değil devrim olmaya çalışır. ödp aynı nedenlerle kendini sscb gibi bürokratik ve gerici reel sosyalizm deneyimlerinden ayırmak için özgürlükçü sosyalizm ve özyönetim terimlerini kullanır.

    gericilik ve muhafazakarlığa karşı bilimsel düşünceyi, ırkçılık ve milliyetçiliğe karşı bir arada yaşam kültürünü savunur. eğitimin ve sağlık hizmetlerinin ücretsiz olmasını, sosyal güvenlik hakkı ve yurttaşlık gelirini, anadilde eğitimi, tarımın desteklenmesi ve geliştirilmesini, katılımcı yerel yönetimleri, kadın haklarını, çocuk haklarını, engelli haklarını savunur. hem demokratik, hem sosyal hakların özgürce kullanılabileceği bir türkiye‘yi kurmayı amaçlar.

    anti emperyalisttir. uluslararası şirketler ve kurumlar aracılığıyla dünya’ya dayatılan kapitalist küreselleşmeye karşıdır. bu nedenle ımf, dünya bankası, ab, abd ve israil başta olmak üzere birçok kapitalist-emperyalist kurum ve ülke yönetimlerine karşıdır. kapitalist küreselleşmenin amacının insanlığa fayda sağlamak değil; zengin azınlığın kar amacı güderek daha da zenginleşmesi olarak görür ve bunu marksist kuramdaki emperyalizm olarak kabul eder. emperyalizmi önemsemeden kapitalizme karşı olunamayacağını savunduğu gibi ulusal sermayeye de dahil kapitalizme karşı olmadan bağımsızlıktan söz edilemeyeceğini savunur.

    içinde emekçileri, sendikaları, tarım üreticilerini, kadın ve çevre hareketlerini, savaş karşıtlarını, farklı kültür ve kimlik taleplerini, diğer bir deyişle küreselleşme mağdurlarını barındıran alternatif küreselleşme hareketini, 21. yüzyıl başı sistem karşıtı direnişin önemli bir olgusu olarak destekler.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap