2 entry daha
  • howard hawks günlerden bir gün hemingway ile dolanip dururken der ki, "lan ernest, bak ne yapicam; senin en kötü kitabindan bir film yapicam!". bunu duyan ernest ilk önce biraz gerilir, ne kötü kitabi hop bi saniye diyecek olur, sonra suratinda alayci bir ifadeyle, "neymis acaba en kötü kitabim?" der. hawks bu soruyu beklemektedir:

    -to have and have not!

    der.

    ernest "paraya ihtiyacim vardi, ruhumu seytana satmistim..." diyerek özür ariyadursun, "tamamdir! yapalim su filmi!" der hawks. kitabin haklarini satin alir, geriye kitabi senaryoya cevirmek kalmistir. peki bu isi kim yapicaktir? en olmadik ismi secer hawks: william faulkner

    faulkner'in holivud macerasi, genelde kendisine üc saat biseyler anlatan yapimcilara "kolay...", "yapariz...", "tamamdir..." diyip durmakla gectigini bilenler bilir. faulkner "olmaz öyle sey nasil fellow bir yazarin kitabini ebelebe..." demez, alkolünü alip isine bakar.

    sonucta ortaya cikan film, casablanca'ya benzer filmler ekolündendir. ayni tarihlerde hitchcock'un "notorious"u cevirdigini düsünürsek, her yönetmenin bir casablancasi var midir sorusu kafalarda canlanir. öte yandan bogart'in casablanca'daki karakterine benzer karakteri de böyle düsünmemize yol acmis olabilir. her neyse, "güzel film" diyip gecistirmeden evvel lauren bacall ile bogart arasindaki askin bu filmle basladigini söyliyeyim. sonra evlendiler.
29 entry daha
hesabın var mı? giriş yap