7 entry daha
  • lideri olmak sabır ister.

    yıllarca eve kapanıp, sabah akşam çalışıp kendinizi hayvanlar gibi geliştirirsiniz. dinleyen müzisyenlerin tam puan verdiği ve beraber çalışmak istediği biri haline gelirsiniz. fakat ücra bir şehirdesinizdir. bu yüzden yaşadığınız şehirde birşeyler yapmayı denersiniz. bu işi az da olsa becerenler vardır ve bir araya toplarsınız. önce büyük bir hüsran yaşarsınız çünkü grup arkadaşlarınız çok amatördür. konser esnasında sürekli tetiktesinizdir, acaba şimdi hangisi sıçacak diye paranoyak olursunuz. konserlerden sonra sürekli "solisti atın", "niye böğürüyor?", "o davucluyla olmaz" vs. şeklinde ithamlara maruz kalırsınız. yılmayıp grup arkadaşlarınızı gazlarsınız. soliste şarkı söylemeyi öğretirsiniz, davulcu yaratıcılıktan uzaktır nerede hangi ritimleri atmalı öğretirsiniz ve tabi konserde şarkı aralarında ergen gibi davulla sürekli ilgilenmesini önlersiniz, bas gitarist işini yapar ama tembeldir, gazlarsınız. bu işlere 2 yıl emek verirsiniz.

    sonunda bir bakarsınız siz kişisel kariyerinizde profosyonel müzisyenliğe adım atmışken grup arkadaşlarınız yerinde saymaktadır. davulcu hala en basit yerlerde sıçıyor, daha metronomu bile tutturamıyor, solist çat pat şarkı söylemeyi becermiş, yine de detoneden geçilmiyor ve daha nefes alışverişlerini bile beceremiyor, üzerine bir ego patlaması yaşamış ve sahnede kafasına göre kararlar alır olmuştur. tüm bunların üstüne sizi beğenmez olurlar, en kötüsü de onlarla uğraşırken kendinize vakit ayıramamışsınızdır.

    sonra hayat sizi başka bir şehire sürükler. artık grubunuz umrunuzda değildir, çünkü siz olsanız da olmasanız da yeteneksiz adamlarla bir yere kadar olduğunu kavramışsınızdır. yeni şehrinizdeki evinize gelir, yerleşir ve büyük bir oh çekersiniz.
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap