3 entry daha
  • şöyle bir an geliyor: ittihat ve terakki abdülhamit sonrasında ülkeyi istediği gibi, baskıyla yönetirken elbette medyayı da ele geçiriyor. ahmet samim ve ahmet kerim gibi muhalif gazeteciler hükümet tarafından gazeteleri kapatıldıkça yeni gazeteler açıyor ve yayınlarına devam ediyor. ahmet samim bir ara derin devlet tarafından öldürülüyor. ahmet kerim sadayı millet gazetesinde muhalifliğini sürdürüyor, tek arzusu ittihat ve terakki'nin yıkılmasıdır.

    ancak bir ara italyanların trablusgarp'a saldıracağı haberi geliyor ve kimi muhalifler bu haberi hükümetteki ittihat ve terakki'yi zor duruma düşüreceği için sevinçle karşılarken, ahmet kerim vatan sevgisinden ötürü muhalefeti bir kenara bırakıyor ve ittihatçı basınla birlikte milli propagandist yayına katılıyor. ilginç olan şu ki, trablusgarp işgali ittihat ve terakki'yi yıkmak şöyle dursun, sarsmıyor bile, sadece ittihat kadrosundan hakkı paşa'nın istifasıyla olay kapanıyor. hatta hakkı paşa hükümetin elini zayıflatan ve onu yavaşlatan bir figür olarak görünüyor, dolayısıyla istifası hükümetin yenilenip güçlenmesini sağlıyor, başka deyişle trablusgarp'ın işgali hükümete iyi geliyor.

    gece gece niçin hatırladım bunu? bilmiyorum ama son iki yüzyıllık tarihimizi iyi bilmeden önümüzü göremeyeceğimizi biliyorum. gerçi bilmek de yetmiyor çoğu kere, stratejik hamleler bile çare olmuyor. en azından günlük siyaseti, şunu bunu bırakıp ilkeler ve idealler üzerine yoğunlaşmak insanlık tarihine en doğru ve en faydalı kişisel katkı olabilir.
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap