275 entry daha
  • tam 10 saat içinde bulunduğum yürüyüş.

    saat 12 gibi meydana tunalı üzerinden yürüyerek geldim arkadaşlarımla beraber. yaklaşık 10 kişiydik, sözlük üzerinden organize olduğumuz arkadaşlarımızla da meydanda buluşacaktık, bunun yanında meydanda buluşmaya sözleştiğim yaklaşık 100 arkadaşım vardı (zaten o yüzden telefonumun şarjı saat 7 gibi bitti).

    yol boyunca ortam sakindi, yolda karşılaştığımız polisler sakindi, olaysızca slogan atarak meydana vardık. meydana ilk vardığımız zaman yüksel'in başındaki metro girişinin önünde bir grup chp'li slogan atıyordu, onlara katıldık. polis tam yüksel girişindeki merdivenlerde bekliyordu, bir kaç dakika içinde ne olduğunu anlamadan polis gaz bombası atarak üzerimize doğru taaruza geçti. herkes geri kaçmaya başladı, çok yoğun bir gaz bulutunun içinde kaldık, insanlar kargaşadan yerlere düştü, düşenleri kaldırıp yola devam ediyorduk, polis meşrutiyet'in girişindeki üst geçide kadar bizi kovaladı, fakat daha ileri gitmediler, starbucks önünde beklediler. sonra hafif geri çekildiler biz tekrar başlangıç noktasına geri döndük. bu gidiş gelişler yaklaşık 2 saatlik periyotta devam etti. en son geri çekildiğimizde ben mango'nun önündeydim, polis starbucks önünden gaz bombası attı silahla, kapsülü havada giderken gördüm kaçmaya çalışırken kapsül tam yanımdan geçti, yanımdan koşan birinin göğüsüne çarptı, yardım etmek için geri döndüğümde yaralıyı mango'nun depo girişine aldıklarını gördüm, koşmaya devam ettim. tomalar geliyordu bir yandan, durmadan gaz atıyorlardı; sorun gaz sıkmaları değildi ama o kapsülü insanların bedenine bile isteye sıkan sadist polislerden çekiniyordum; alman kültürün olduğu sokaktan karanfile doğru kaçmaya başladık, o sırada alman kültürün yanındaki han'ın kapısı açıldı ve içeriye bir yığılma oldu çünkü tomalar geliyordu ve insanlar kaçıyordu.

    hana sığındık, resmen kale gibi kullandık hanı. tomalar gidince dışarı çıkıp ilerledik, gelince hana sığındık tekrar. fakat han'ın içindeki pencerelerden biri açılmış ve gaza boğulduk resmen hazırlıksız yakalandık ve baya etkilendik gazdan. 1 saat kendimize zor geldik.

    bu sırada tkp yoğun bir kalabalıkla bulunduğumuz noktaya vardı ve bu dakika'dan sonra çatışmalar yoğunlaştı. allah'ım ben hayatımda böyle birşey görmedim. polis sadistçe, düşmanca, canice saldırdı. bunun adı ihanet, şerefsizlik! çatışmadan kaçıp tam tekrar hana sığındık derken karanfile doğru koşan birinin topuğuna çok yakın mesafeden gaz bombası attılar, bile isteye. çocuğun topuğu kırıldı, kan duvara sıçradı resmen, korkunçtu, polis o çocuğu bilerek yaraladı! çocuğu hemen içeri aldık, daha sonra ambulansla gönderdik. bu şekilde bakanlık tarafındaki çatışmalarda 3 kişi benzer şekilde yaralandı, yaralılara yanımızdaki malzemelerle ilk müdahaleyi yapmaya çalıştık. bazılarını mülkiyelilere bıraktık, bazıları han'ın merdivenlerinde dinlendi.

    polis plastik mermi, bomba kapsülü, boyalı tazyikli su ile doğrudan insanların bedenlerini hedef aldı polis. bunların hesabı elbet sorulacaktır.

    saat 7 gibi bölgeyi ele geçirmiştik, polis çekilmişti. artık sloganlar atılıyordu, insanların yüzü gülüyordu. başbakanlık binası önüne çekilmiş polislere karşı slogan attık. önce polisten sloganla, bize katılmalarını söyledik, ardından kırmızı-beyaz diye slogan atıldı, bundan sonra polise beyaz desene diye tezahürat yaptık. ve bir mucize oldu, polis çok cılız da olsa, kırmızı tezahüratımıza beyaz diyerek katıldı. en son polisten bulduğumuz yüzle "polis, tayyip'i bize teslim et" diye slogan attık kahkahalar eşliğinde. muhteşemdi.

    fakat o sırada güvenpark ve yargıtay'a mevzilenmiş olan polisle çatışmalar sürüyordu. hemen meydana doğru ilerledik, artık ellerinde kalan son gazları da kullanıyorlardı, fakat bu sefer portakal gazı da kullandılar. ama zaten polis artık korkakça dövüşüyordu bu yiğit halka karşı, artık kızılay bizimdi.

    saat 10 gibi tekrar gaz kullanmaya başladıklarını gördük fakat gaz havadan geliyordu, bazı ofislerden gaz atılıyordu. baya bir gaz yedik ama yılmadık.

    ben biraz daha kaldıktan sonra bir grup tunalıya gittik. orada tam bir bayram havası hakimdi. çok güzeldi. orada sözlükten yaklaşık 10 kişi ufak bir zirve tadında buluşma yaptık. daha sonra arabayla tura çıktık ki manzara etkileyiciydi. tüm ankara semt semt, sokak sokak ayaktaydı. genci yaşlısı herkes sokaktaydı. herkes tek bir şey söylüyordu "hükümet istifa".
26 entry daha
hesabın var mı? giriş yap