3 entry daha
  • yıl '86 sanırım, o zamanlar ilk nba yayınları başlamış, nba kasetleri bi şekilde bulunup izleniyo filan...
    aklımız hep amerikalı oyuncularda. sanırım dünya kupası basketbol karşılaşmalarından birinde sscb, italyaile oynuyo.
    marciulionis'i ilk kez izliyom, diğer oyuncuları tanıyom, tamam ama bu kim diyom. marciulionis ise hücumda, gayet sakin top sektirirken, birden öyle ani bir ilk adım atıp savunmacısını geçiyor ki, "hmm fena diil, hızlı adam, şimdi de boş adamı bulup asist yaparsa aferin" diye düşünecekken, marciulionis üç uzunun üstünden topu çemberin içine vuruyo. yarım saniye içinde oluyo bunlar. inanamıyorum.
    işte marciulionis o günden sonra yayınlanan her maçını dakika dakika seyretmeye çalıştığım efsanevi basketbol oyuncusudur.
    avrupa'yı bırakın tüm dünyadın çıkmış hem en hızlı hem de en güçlü oyun kurucudur kanımca. ki bir ara bıyık bırakmış olmasına rağmen.
    gençlik yıllarında çok uzun süre ağırlısk çalışmış, gücü oradan geliyormuş meğer.
    tarzı, litvanya basketbol geleneğiyle çok uyuşurdu. tek üzüldüğüm nokta, keşke o yıllarda değil de bugünlerde oynamış olsaydı, doya doya seyredebilseydik.
    şimdi litvanya'da bir basketbol okulu ve otel işletiyo bildiğim kadarıyla.
    görsem bi gün, utanmam gider elini öperim.
    basketbolu severim ben derken, basketbola tutkuyla bağlanmamı sağlamış adamdır sonuçta. az mı?
15 entry daha
hesabın var mı? giriş yap