5 entry daha
  • giriş:

    bugün dünya üzerinde yer alan gelişmiş devletlerin -ve gelişmekte olanların da tabii ama onlar henüz siklenmiyor fazla- ekonomik alanda giriştiği savaştır. buradan bakılınca(!) deniz aslanlarının kur savaşlarından aşağı kalır yönü yok içerdiği şiddet anlamında.

    öncelikle genel ve son dönemde yaşananlar güzel bir şekilde yazılmış zaten çok fazla bişey söylemeye gerek yok. ancak benim gevezeliğim tuttu söylemem lazım. yeni başbakanı abe eşliğinde japonya'nın tekrar sahnelere hem de son derece agresif bir şekilde dönmesi ortalığı kızıştıracaktır. çin'le başlayan süreçte, batı ve amerika şimdi japonya'dan çekmeye başlayacaktır. hatta en dış kulvardan g.kore de ataklarını sıklaştırmaktadır.

    gelişme:

    neyse meselenin özüne dönersek, bütün bunların sebebi kapitalizmin büyümeye duyduğu ihtiyaçtır diyebilirim kendi adıma. gelişmiş ülkelerin göz ardı ettiği en önemli nokta da burada ortaya çıkıyor. (daha doğrusu gözardı ettiği demek yanlış olabilir, pek inandırıcı gelmiyor bana. ön plana çıkarmadığı belki daha doğru bir ifade olacaktır.) 5 yıldır dünya ekonomilerini öttüren büyüme sorununun temelinde bu ülkelerde nüfus artışının oldukça sınırlı olması yatıyor. yıllarca bu sorunu az gelişmiş ülkeler üzerinden yürüttüğü ekonomik sömürgecilik ile aşmaya çalışan avrupa, amerika ve japonya gibi aç gözlü deyyuslara özellikle çin'in devreye girmesi yine g.kore'nin teknoloji, endonezya, türkiye, gibi ülkelerin ise "düşük işgücü maliyeti" avantajı ile dünya pazarlarına dalması adeta vergi vermeyen seyyar satıcıların esnafa yaptığı etkileri yapmıştır. özellikle hiç bir zaman doymayan global şirketlerin cebine giren karların önemli ölçüde azalmasına ve hali ile reel ekonomide durulmaya sebep olmuştur.

    bu o kadar büyük bir sorun haline gelmiştir ki; ülkelerin, ekonomiye "viagra etkisi" yaratması umudu ile enjekte ettiği dolarlar, yurolar, yenler bir türlü reel ekonomiye girmemiş ve "lan olm viagra kalp krizine sebep oluyormuş" şeklinde oryata çıkan "güven" sorunu nedeni ile şekilde sistemin tepesinde olan bankalara yönelmiştir. oysa gelişmekte olan ve nüfus artış hızı yüksek, gelir dağılımı adaletsiz, fakiri fukarası bol bizim gibi ülkelerde millet harcamalarını çok istemesine rağmen kısamamış, hatta ülkemiz insanı önemli bir slogan olan "çıkarmadan 5" i "kazanmadan 5" şeklinde hayatına uyarlamış, gelirinin durumuna bakmadan 5 katı harcama ile ekonomiye can vermiş, "durgunluk" nedir bilmemiştir. ülkede zaten sadece belli başlı sektörlerin büyümesinin ardında yatan bir gerçek de dar ve orta gelirlinin tüketim alışkanlıklarıdır.

    kaçıranlar için anafikir:

    kapitalizmde şirketler sürekli büyümek, büyümek için yeni pazarlar bulmak zorundadır. bu da iç talep ve dış talep artışı ile olur. iç talebi destekleyen en önemli sorun nüfus artışı iken dış talep sömürgecilik esasına dayanır.

    sonuç:

    iç talebi kendi ekonomilerine yetmeyen gelişmiş ülkeler bunu dış talep ile kapatmaya mecburdur. bunun için de "değersiz yerli para" ya. ama herkesin aynı şeyi yaptığı bir dünyada ne kadar işe yarar.

    yani viagra kalp krizine sebep olabilir.

    öngörü:

    gelişmiş ülkelerde amerika bunun üstesinden daha kolay gelecektir diye tahmin ederken, japonya'nın işi zor diyorum.

    isteyenlere şaka:

    en az 3 çocuk!!!
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap