31 entry daha
  • ilk olarak demir yolları raylarında fark edilmiştir.

    aynı güzergahtaki rayların birbirinden farklı zamanlarda aşındığı ve deforme olduğunu fark eden alaman bir müyendiz abimiz sebeplerini araştırmaya başlamıştır. binlerce farklı numune kullanarak binlerce farklı sonuca ulaşmıştır. binlerce olduğunu ben şu an attım tabi ama eminim ki pek çok numune kullanmıştır. akma noktasına gelmeyen malzemelerin bile (kalıcı deformasyon göstermeden) hasara uğrayabileceğini, bunun tamamen maruz kaldığı yük ve tekrarı ile ilgili olduğunu iddia etmiştir.

    doğruluğu kanıtlanmış mıdır bilmiyorum ama bu abimizin 1800'lerin sonunda çizdiği bu eğriler halen günümüzde kullanılmaktadır.
    bu bağıntılar ampirik olup bildiğim kadarıyla henüz aksi ispatlanmamıştır.

    (bkz: s n eğrisi)
    (bkz: wöhler eğrisi)
    (bkz: august wöhler)

    buraya kadar sabredip okuyan varsa şunu da eklemek isterim;

    malzemede deformasyonun başlaması için akma sınırının geçilmesine gerek yoktur. elastik bölgede çatlak oluşmasına kadar yetecek gerilme oluşursa (tabi ki çeki gerilmesi) hasar başlamış sayılmaktadır. daha sonrasında başta malzemenin karakteristiğine bağlı olmak üzere, maruz kaldığı yük ve tekrara göre çatlak ilerler. eğer ki bu tekrarlı yükler devam ederse malzemede deformasyon ve/veya kopma meydana gelir.

    burada bir de çatlak ilerlemesi işin içine giriyor ben oraya hiç girmeyeyim, çıkamayız. ama ilgilenen arkadaşlar için;

    (bkz: paris erdoğan bağıntısı)
47 entry daha
hesabın var mı? giriş yap