mitfahrgelegenheit

• akşam akşam deli gibi nostalji yapıp, kaçırdığım fırsatları tekrar hatırlamama neden olan vicdansız, allahsız bir seyahat etme yolu.
  
  yer: bonn/almanya
  amaç: berlin'e gitmek
  araç: daha belli değil, tren de uçak da kol gibi
  
  "lan ne b.k yiyeceğim ben?" soruları içerisinde kıvranırken, benim gibi değişim öğrencisi olmayan, almanya'da yaşayan bir arkadaş;
  
  "trüger mitfahrgelegenheit diye bir şey var ondan yapsana" der gibi oldu da benim "ne diyon olum sen, ana bacı yok, küfür mü ediyosun, ne diyosun?" diye çıkışmamla birazcık pıstı.
  
  neyse adam açıkladı. bir site var işte http://www.mitfahrgelegenheit.de/ diye, sen oradan aynı uçak/tren bileti arıyormuş gibi gideceğin yeri, tarihleri falan yazıyorsun, oraya gidecek biri varsa arabasına atlıyorsun. tabii önce konuşmanız etmeniz lazım.
  
  neyse çok uzatmayayım, birçok insan bu yöntemin güvenli olduğunu söyledi. ben de maceracı ruhuma yenildim ve aradım thomas'cığımı. evet adamın adı hala aklımda.
  
  yolculuk günü geldiğinde, beni uğurlamaya iki arkadaşım geldi. maksat hem uğurlamak, hem de aracın plakasını alıp, eşkal belirlemek. ne sandın ya? türkiye gibin bir yerden gitmiş bir insan evladıyım. bana göre herkes potansiyel katil ya da tecavüzcü. te'allam. tam dayaklığım.
  
  buluşma yerine gittik. bakınıyoruz sağa sola.
  
  anam birden bir yavru göründü. "lan buraya doğru mu geliyor?" diye birbirimizi dürterken, bi baktık yağız delikanlı yanımıza gelmiş. neyse konuştuk ettik. bir yolcu daha gelecekmiş. bekledik. o da sırtında kocaman çantası, gayet hoş bir delikanlı.
  
  (yalnız şu an, katıksız bir abaza gibi yazıyorum farkındayım. lan o zaman küçüktük be, hoş görün abiler ablalar)
  
  bizim kızlar "lan biz de mi senle gelsek?" acaba diye derin düşüncülere dalmışken yola çıktık.
  
  arka koltukta sessiz sedasız otururken ben, onlar bilmediğim bir dilde saatlerce konuştular ve ben bilmem kaç saat boyunca içimden "baz gaza aşkım baz gaza" şarkısını söyledim.