9 entry daha
  • yıllardır süregelen günlük maceramın müsebbibi olan kitaptır / hatıra defteridir.

    elden düşme bir ajandayı bulup "sevgili günlük" diye başladığım günü hala hatırlarım. nasıl devam ettiğimi de. sanırım hiçbir zaman da unutmayacağım.

    "anne frank diye bir kız varmış, bir savaş zamanında yazdıkları sonradan kitap olmuş. benim zamanımda savaş falan olmaz, hayatım da çok normal ama yine de yazacağım" dedikten sadece 1-1.5 ay sonra, gecenin bir yarısı gelen bir telefon nedeniyle ankara'ya gittim. 3 gün sonra deprem oldu. yaşadığım şehre döndüğümde bir çadırkentte yaşayan yüzlerce insandan biriydim.

    yanlış anlaşılmasın, depremde ne evimiz yıkıldı, ne de yakınlarımı kaybettim. sadece korku hatta daha çok annemin korkusu yüzünden o çadırda kaldık, sonrasında da prefabrikte. o dönemde her şeyi yaşayan insanların yanında benim yaşadıklarımın lafı edilmez bile.

    sadece her zaman biraz komik biraz da korkunç gelmiştir bana o günlüğün ilk sayfasında yazılanlar ile üç beş sayfa sonrasında yazılanlar.

    bu nedenledir ki bırakmadım yazmayı. bırakmam da. aralar seyrekleşti, kabul. hatta neredeyse bir yıl geçti en son yazdıklarımın üzerinde ama hala başucumda durur o defter, bilmem kaçıncı günlüğüm.
43 entry daha
hesabın var mı? giriş yap