7 entry daha
  • idealizmi bir yönüyle şu meşhur süreklilik problemine benzetiyorum ben. teorimiz şu: evreni anlatmak için bir modelimiz var ve bu modelin sınırları bizim algılarımız tarafından çizilmiş. idealizmin hipotezi ise her şeyin aslında sadece bizim algılarımız oldugunu, nesnel gerçeklikten söz edilemeyeceğidir.

    evren modelimize idealizm hipotezini eklersek modelimiz tutarlı zira algılarımızın ürünü evreni anlamak için algılarımızdan başka bir şey kullanamazdık herhalde. matrix terminolojisiyle konusmak gerekirse -misal - kütleçekim modelimiz var çünkü bilgisayar beynimize kütleçekimi hissettiriyor.

    yok eğer idealistler yanılıyorlarsa ve nesnel gerçek diye bir şey varsa o vakit modelimiz halen daha tutarlı çünkü bu sefer de evrenin algılarımıza hitap eden kısmını açıklamış oluyor. yani matrix falan yok, dünya'da yaşıyoruz ve ne görüyorsak onu modelliyor, modelimizden de gördüğümüz, nesnel gerçek addettiğimiz ile uyuşmasını bekliyoruz.

    ben de gödel'in kümeler teorisi için yaptığını - ondan farklı bir sebeple - yapıp idealist düşüncenin anlamsız oldugunu iddia ederek başka bir başlığa geçeceğim.
71 entry daha
hesabın var mı? giriş yap