1 entry daha
  • uzun zamandır hakkında yazmak istediğim ama yeterince iyi bir üslubu bulamadığım için sürekli yazmayı ertelediğim ama artık istediğim kadar iyi olmayacağını bilsem de yazmaya karar verdiğim kişi. büyüyünce ne olmak istiyorsun diye eskiden sorarlardı şimdi büyüdüğümü zannederek pek sormuyorlar. sorsalar nurdan gürbilek olmak istiyorum derim. edebiyatı ve kültürü onun gibi hem tikelliği, kendine özgülüğü içinde hem de toplumsalın içinde görebilen ve bunu yapabilmek için en uygun tür olan denemede karar kılan birisi. içi boş evrenselcilik ile kısıtlayıcı yerliciliğin ikisine de prim vermeden ikisinin de aslında aynı sürecin ürünleri olduğunu göstererek geliştirmiş olduğu bir düşünce üslubu var. bize özgü olanın aslında bize özgü olmadığını, her yerde geçerli olanın da aslında her yerde farklı biçimler aldığının farkında. vitrinde yaşamak durumunda olanların yer değiştiren gölgesini takip etmeyi kendisine ev ödevi bilmiş kötü çocuk türk. biliyorum yeterince anlatamadım ama bilge karasu'dan alıntılayarak edebi metinler için söylediğini onun için söyleyerek bitireyim:"bir sözcüğe ne kadar yakından bakarsanız, o kadar uzaktan dönüp bakacaktır size." nurdan gürbilek için de geçerli bu. onu okumam onun yazdıklarını aydınlatma çabası olduğu kadar, onun üzerinde gezinen gölgeyi, onunla aramızda ister istemez var olacak uzaklığı anlamlandırma çabası.
75 entry daha
hesabın var mı? giriş yap