2 entry daha
  • kafa iyiyken* yaptığım aptalca bi hareketten sonra burnum yamulunca gözüktüğüm 2 ayrı doktor "bişeyi yok ama istersen bi film çektir için rahatlar" diyince olaydan 2 gün sonra bi akşam vakti çıkıp "kemik kemiktir kardeşim. ha ayak ha burun" gibi bi mantıkla istinye'deki kemik hastanesine gidip bu tip vakalara kulak burun boğaz bölümünün baktığı ve orada böyle bi bölümün bulunmadığını öğrenince beni şişli etfal hastanesine sevk ettiler.
    haberlerde falan devamlı adını duyduğumdan aklımda iyi bi hastane olarak kaldığı için arkadaşımla beraber çıktık bu sefer gecenin bi vakti oraya gittik.

    hasta ziyaretleri için bile hastaneye gitmeyi sevmeyen ve bu yüzden tam bi hastane cahili biri olduğum için acilin önünde arabadan inince karşılaştığım manzara beni feci bi şekilde korkutmuştu. kolu bacağı kopan adamlar etrafa kusan insanlar, ağzı burnu dağılmış olduğu halde polis eşliğinde kollarında kelepçelerle yürüyen tipler, bi türlü bitmeyen siren sesleri..
    tam vazgeçip geri dönmeyi düşünürken "madem bu kadar yol geldik bi film çektireyim bari" diyip içeri girdim. girmez olaydım. röntgenin elime geçtiği saat 11 civarı içeri girdiğim muaynehanedeki manzara daha da içler acısıydı. hele kaydımı alan gerizekalı hasta bakıcının ettiği laflar beni daha da çileden çıkarıyodu:
    "doktor size bakmaz, 2 gündür aklınız nerdeydi?",
    "siz kavgaya karışmışsınızdır kesin, ben memur çağırıp zabıt tutturcam" ve buna benzer onlarca saçma sapan sözler.

    daha sonra ilkokulu bitirdiğinden bile şüphe ettiğim aynı hastabakıcı röntgen filmimi bir ordinaryus profesor havasında incelemeye başlayıp da "bu burun kırılımış aradanda 3 gün geçmiş. bu kaynamıştır şimdi, sen ameliyat olcaksın" dediğinde sadece içimi rahatlatmak için gittiğim hastanede ameliyat lafını duyunca bendeki kayış iyice koptu ve kaçıcak delik aramaya başladım. yarım saat sonra gelen doktor filme baktığında:

    "valla burun kırılmış, ama ameliyata gerek yok. bunun kaynama süresi 1 haftadır. sadece repozisyon yapılması gerekiyo" dediğinde kendimi daha iyi hissemedim malesef.

    ve ardından sanki konsültasyon yapar gibi sn. ordinaryus doktor* "doktor bey yanlışınız var 3 günde kaynar bu burun" sesleri arasında o koltukta oturmuş, korkudan bayılmakta olacak bi haldeyken, kararsız kararsız etrafıma bakıp gecenin bu vakti annemleri arasammıki diye düşünürken, doktorun söylediği "bak saat 12, ben bugün tam 4 tane burun düzelttim sen 5. olcaksın, kral bi burun yaparım sana" lafıyla kendime gelip "sikerim ben gidiyorum" gibi bi laf edip bana tedaviyi kabul etmediğimi ispat eden bi kağıt imzalattırdıklarından sonra koşarak uzaklaştığım mekan.

    uzaklaşırken kendi halimemi acısam ülkemin hastanlerinin halinemi karar veremedim. ismindeki hastahane sıfatı çok doğru zira buraya sağlam gelen adam bile hasta olarak çıkabilir.
163 entry daha
hesabın var mı? giriş yap