hastabakıcı
-
bunları odunla döverseniz pişti olur. (bkz: türk hastabakıcısı en asil duygunun insanıdır)
-
medic'in türkçesi olarak söylenen kelime:
- mediiiic !!!
- hastabakıcııııı !!! (?) -
bazen olmaktan çok memnun olduğunuzdur.
(bkz: hastalanmak/#9753113) -
iş yaptıkça servikal, pa grafi, tomografi, ogtt gibi tıbbi terimleri derin bir hakimiyet içersinde kullanan kimse. bir de akıl vermeyi çok severler ve ne yazık ki türk insanı doktordan çok hastabakıcıya güvenir. bu doktorun hastaya güven verememe ayıbı mıdır yoksa halkımızın eğitim eksikliğinden midir bilemiyorum ama ortada bir ayıbın olduğu ise gerçektir. bundardır ki birçok doktor -para derdi olan- hasta bakıcılarla iyi geçinmye çalışır. çünkü bilir ki birçok yerde hastayı kendine, ofisine yönlendiren, ''çok iyi bir doktordur'' diyen ve hastayı doktora inandıran hastabakıcıdır.
-
felçli, kilolu, yaşlı, yatalak hastamıza,
daha önce yakınlarınıza bakmış önerebileceğiniz güvenilir,
cüsseli, bayan, yatılı kalabilecek cinsinden olanını aradığımdır. -
(bkz: hastabakıcı robotlar)
-
bu insanlara artik porter demeye baslanmis.
ben ozel hastane jargonu sanmistim ama bu sabah devlet hastanesinde de killi biyikli amcanin "bir portir bulun, onun isi o" dedigini duydum ya, artik tamamen ikna oldum.
kirk yillik hastabakicinin nesi vardi sanki? -
2015 yılına girmem ile üstlendiğim görev.
kızım hastalanır hop koş hastaneye, gel eve, gir mutfağa, elinde tepsi ile çık mutfaktan, yedir, kussun, temizle. evi dezenfekte et. tuvalete litrelerce çamaşır suyu dök. sabaha kadar uyuma ve bir önceki günü tekrar et. peşinden annem hastalanır. kusmak dışında yukaridaki tüm eylemleri sil baştan yeniden yasa. heh tamam iyilestiler deyip derin bir nefes cekeyim. nefesi geri vermeden kızım hastalanır. iyileşir annem hastalanır. sonra yine kızım. sonra yine annem. kısır döngü halinde devam eder.
babamdan ve eşimden hastabakıcı maaşı + sigorta + özel sağlık sigortası talep edeceğim bu aksam. hadi hayırlısı. -
als hasta bakıcıları hakkında biri yardımcı olabilir mi acaba?
-
doktor hasta adama böyle hasta görmedim, ama böyle hasta bakan* da görmedim diyormuş. içine atan, ısmık, içine bırakan diye betimlemiş hastayı. gidici olmakla birlikte yolu ve gönlü açık olsun kanserlinin. hastalığını bilse de olurdu, bilmese de olmuş. (bkz: kanser/@ibisile)
"yatakları düzeltmesi, tepsileri taşıması, olağan çöpleri dökmesi, hastaların ateşini ölçmesi, gözlem kağıtlarını doldurması, yatalakları yıkaması, ilaç vermesi, ilaçların etkilerini saptaması, sıcak su torbalarını* ısıtması, ateş düşürmesi, ağız tıkaçlarını kaynatması, şüpheli durumlarda sterilize etmesi, baş hastabakıcıya saygı ve sevgilerini sunması, doktor geldiğinde hazır ola geçip el, ayak ve ağzıyla emir ve görüşleri* beklemesi, sevimli gözükmesi bekleniyordu ondan." samuel beckett - murphy
"hastalar hastabakıcıları sık sık, doktorları da nadir gördükleri için ilkini işkenceciler, ikincileri de kurtarıcı olarak değerlendirirdi." samuel beckett - murphy
[bir isteği daha vardır kardeşinden. kolundaki ince gümüş bilezikleri çıkarmasını söyler.
"bunları hastabakıcılara ver. çok sevmişlerdi."
muhtemelen duygu'nun* da artık 'koptuğu andır' bu. ama ablasının isteğini yerine getirir, bileziklerini hastabakıcılara dağıtır.] erdal doğan - sevgi soysal yaşasaydı aşık olurdum
"konuşmaktan yoksun ağaçlara ve taşlara varıncaya dek her şey insan ruhundan az buçuk bir şeyler taşır. insanlar arasında, nasıl ortak düzenden ayrılıp falcı, büyücü, kabile şefi, hastabakıcı varsa, aynı biçimde hayvanlar arasında da hekim-kuşlar, hekim-kurtlar vb'leri vardır. bu adlar, eşitlik önyargısına karşı çıkan, alışılmışın dışında davranış gösteren hayvanlara verilen onursal sıfatlardır." carl gustav jung - insan ruhuna yöneliş
(ilk giri tarihi: 6.2.2018)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap