6 entry daha
  • sistemin tek kelimeyle mükemmel anlatıldığı eduardo galeano kitabı.

    sömürünün, açlığın, sefaletin , işsizliğin sebeplerinin , köleliğin doğuşunun , insanların seçimi dışında nasıl tek düze bir hayata dayatılıp karın tokluğuna ölümlerine kadar çalıştığının , nasıl seçeneksiz bir hayat yaşadıklarının kitabı.

    bu sistemi kuranların , önce insanları sonrada kitleleri ve ülkeleri nasıl çaresiz bıraktıklarını, nasıl sömürdüklerini tek bir basımda özetleyen harika kitap.

    ve tabi ezilen ve sömürülen büyük çoğunluğun yanında , bunun kaymağını yeme lüksüne sahip olan emperyal ülkeler.

    merak edenler için tam anlamıyla yol gösterici, insanı eduardo galeano hastası yapacak derecede başarılı ve çarpıcı , tüm bunları yaparken de sadeliği ve olayların tabiri caizse kabak gibi ortada olduğu basit bir anlatım . zaman zaman sinir bozması da cabası anlatılanlardan sonra.

    en kötüsüde türkiye den hiç bahsetmemesine rahmen latin amerika'da dönen dolaplar, ve emperyalizmin koca kıtayı elinin avucuna almaya başladığından, tam anlamı ile köle haline geldiği döneme kadar anlatılan her hikaye, günümüz türkiye'sinden parça parça kareleri aklınıza getirecektir.

    her verilen bilgiden, açıklanan her rapordan sonra aklınızda "aaa ama türkiye'de .." diye başlayan cümleler aklınızda patlayacak, çaresizliğinize yanacaksınızdır.

    --- spoiler ---

    kitapta birçok cümle var ki kapitalizmin geldiği noktada ucuz iş gücü ve ham madde kaynağı, yeraltı zenginliklerinin yoğun olduğu coğrafyaların nasıl emperyal devletlerce sömürüldüğü, ve tüm bunları yaparken de işin en kötüsü zengin ülkeler bunları tüketirken, latin amerika'nın bütün bunları üretirken kazandığından çok daha fazlasını kazanıyor olmaları.

    en vurucu bölümlerden biri olarak ta ;

    "toğrağın zenginliği insanın yoksulluğunu doğuruyor " bölümü.

    sömürecekleri ülkelerin gelirini tek bir ürüne bağımlı kılan güçlü devletlerin , bunu başardıktan sonra o ülkeleri nasıl diğer ürünler için maymuna çevirdikleri ayrıca satın alacakları ender kaynaklar üzerinde de hakkı olmamasına rahmen nasıl karar mercekleri haline gelmeleri örnekleri gerçekten çok can yakan bölümler.

    fidel castro 'nun bu duruma dikkat çekmek istediği sözü herşeyi anlatmakta;

    "küba hammadde üreten bir fabrika olmaya devam ediyor. şeker ihraç edip, şekerleme ithal ediyor!! "

    kitaptaki başka bir bölümdeki örnek gibi , örneğin kakao üretiminin ileri gelenlerinden ekvadaor'un durumu . ürettiğinin çoğunu emperyal devletlere ihraç eden ekvator bunun sonucunda güçlü devletlere bir armağan veriyor. sebebi ise çikolata fiyatları emperyal devletlerde gittikçe artarken ,kendi sattıkları kakao fiyatları göreceli olarak sürekli bir düşüş gösteriyor.

    ya da başka bir örnek olarak raporlara dayanan bilgilere göre avrupa ülkelerinin kahveden elde ettiği gelirin ,üretici ülkelerin elde ettiğinden fazla olması .

    ucuz ve sömürülen iş gücü sayesinde örneğin brezilya'dan ve venezüella'dan aldığı demirin abd'nin kendi topraklarından çıkarılan demirden daha ucuza denk gelmesi ..

    bu örneklerin tam tersi olarak ise latin amerika'da üretilen otomobillerin, aynı şirketlerin merkezlerinin bulunduğu ülkelerde üretilen otomobillerden çok daha pahalıya satılması.

    buna benzer daha sayısız örnek.

    sömürülen , aç kalan , hatta günün yarısını sadece karnına koyabileceği bir dilim ekmek için çalışmak zorunda kalan işçi köleler, açlıkta ölenler.

    daha ucuz işgücü için köle pazarları.

    bu çarka çomak sokmak isteyen iktidardaki vatan sever siyasetçilerin ve şirketleri ulusallaştırma çabasına giren insanların nasıl emperyal devletlerce gerek suikast, gerek askeri darbeler veyahut çeşitli hilelerle yollarından alıkoyulmaları.

    kaynağa sahip olmalarına rahmen gittikçe fakirleşen kaynak sahibi ülkeler ve insanları, buna karşın gittikçe zenginleşen sistemin yöneticileri..

    kitabını bir züğürt tesellisi tarzında şu şekilde bitiriyor galeano;

    "insanların tarihinde her yıkıcı hareket, karşılığını er ya da geç yaratıcı bir harekette bulur"

    --- spoiler ---

    içinde bir kelime bile " türkiye" geçmeden , özelleştirmelerin , satılan devlet şirketleri ve fabrikalarının, özel sermayenin ülkeye girişlerinin sonuçlarının, bankalar , krediler vs. yalanlarının, ekonomik değerlerle oynanıp insanların nasıl uyutulduğunun ülkemizdeki özetini okumak isteyenlerin zaman kaybetmeden okuması gereken bir kitap
22 entry daha
hesabın var mı? giriş yap