206 entry daha
  • müzik bir din ise 4 kutsal kitaptan bir tanesi budur. diğerleri ise; benim düşünceme göre rock, caz, halk müziğidir. (etnik müzik) bunların dışında da bir sürü müzik türü vardır elbet ama benim zevkime göre bu dördü mihenk taşlarıdır.

    ben müzikle çok küçük yaşlarda babaannemden öğrendiğim aşık veysel türküleriyle haşır neşir olmaya başladım. 10 yaşında aşık veysel'in birçok türküsünü ezbere bildiğimi fark ettim ve sonra bu türkülerin şiirsel metinlerinin altındaki felsefeyi anlamaya çalışarak pişmekte olduğumu fark ettim. hangisi olursa olsun herhangi bir enstrüman çalan bir insan, -ukalalık etmek gibi olmasın ama- yani müzisyen kulağıyla bir eseri dinleyebilen bir insan gerçekten müzik konusunda çok seçici olur diye düşünüyorum. örneğin türkiye'de serdar ortaç, demet akalın müziğini eleştiren adamların çok büyük bir kısmı bir enstrüman çalıyordur.

    erkan oğur'la yapılan bir röportaj okumuştum. erkan baba, "deyişlerde türkülerde blues'u duyuyorum." diyordu. çok eski değil daha yeni. işte yıllardır içimde anlatmaya çalıştığım fakat bir türlü tasvir edemediğim tanım buydu. şimdi ne alakası var diyenler olabilir. şöyle ki; ben bağlama çalan, aşık mahzuni şerif'ten, kul himmet'e, pir sultan abdal'dan sümmani'ye kadar birçok ozanın, sayfalarca yazsan anlatılamayacak düşünceleri 2 satırda anlatabildiği türkülerle çok yakından ilgiliyim. halk müziğinde bir tarz vardır. hatta sanıyorum bu çok az müzik türünde vardır. insanın kendi gönlüyle hasbihal etmesi, konuşması, dertleşmesi, kendi duygularını eleştirmesi durumu. işte bu beni tam olarak bu müzik bazında en etkileyen nokta olmuştur.

    gönül gel seninle muhabbet edelim
    araya kimseyi alma sevdiğim
    ya benim kimim var kime yalvarayım
    kaldır kalbindeki arayı gönül

    dörtlüğü küçük bir örnektir mesela. yani nedendir bilmiyorum fakat blues müziğini duyduğum vakit hissettiğim duygular, yukarıdaki dizeleri okduğumda hissettiklerimden çok farklı değil. göğe yükseliyor, arınıyor ve birtakım insani duygulardan sıyrılıp başka bir düşünsel boyuta geçiyormuşum gibi hissediyorum. örneğin şu şarkının ortasındaki soloda 5 gündür aralıksız edip cansever okumuş gibi soyutlanıyorum bu dünyadan. yani su etkisi gibi. alkol vs. almama rağmen gevşetiyor vücudumu. şey gibi, hani böyle çok yorgunken bir duş alırsın sonra temiz kıyafetler giyip uzanırsın ya akşam üzeri... hah işte öyle rahatlatıyor bu müzik beni.

    evet biraz acayip gelebilir bazılarınıza ama bazıları ne demek istediğimi çok iyi anlayacaktır. zira müzik bazılarımız için artık bir vakit geçirme, eğlence, kafa dağıtma şeysi değil bir yaşam tarzı, bir biçim halini alıyor. örneğin asla metroda, otobüste, yolda vesaire kulaklıkla müzik dinleyemem ben. dinlersem de muhtemelen inmeyi falan unutur 24 durak sonra iner kaybolurum. böyle alıp götürüyor işte beni. neyse, çocuğunuz olursa isim koyduktan sonra ilk yapacağınız iş, hamurunu müzikle yoğurmak olsun. gerçekten müziği hissederse nefret, haset, ikilik gibi birçok kötü duygudan arınacak, istese de hayatına sokamayacaktır. eminim, %100 çalışıyor...
257 entry daha
hesabın var mı? giriş yap