60 entry daha
  • yaşam hiçlikten ibarettir. geçmişi kaydeden güçlü belleğimiz ve geleceği öngörebilen hayal gücümüz yaşamın bize sunduğu hiçliklere düş ürünü bir değer biçer. hayatın size sunduğu herhangi bir nesnenin veya insanın değeri ya geçmiştedir ya da gelecekte. çok sevdiğiniz birini veya nesneyi aklınıza getirdiğinizde "ne günlerdi" ya da "çok güzel günlerimiz olacak" deriz. şu anın herhangi bir kadir kıymeti yoktur. mutluluk ya geçmişte ya da gelecektedir. hayal ürünüdür. yanılsamadır. bir görünüp bir kaybolan çöllerdeki seraplar gibidir. bunu sadece insan, bellek ve hayal gücünün sayesinde yaratır. hayvanlarda bellek ve hayal gücü insandaki kadar güçlü olmadığı için yaşamın hiçliğini en iyi onlar bilir. aslında bilemezler. düşünemedikleri için bunun farkına varmazlar bile. hiç düşünmesinler zaten. düşünmeye başlayan ilk insanımsının suçudur bu. bütün ürettiklerimiz düş gücümüzün ve geçmişteki deneyimlerimizin sayesindedir. bellek ve hayal gücü. fakat bu güce sahip olmamızın getirileri götürdüklerini karşılamaz.

    bir derdi olan insana "takma kafana" veya "unut gitsin" gibi laflar denilmez mi. takma kafana onu belleğinden sil, unut gitsin lafı da onu aklına getirme demektir. bu, hayvanımsı zamanlarımıza tekrar geri dönebilmeyi arzulayan bir durumu yansıtır. hayvanlıktan çıkarız gördüğümüz dehşet karşısında tekrar gerisin geri eskiye dönebilmeyi isteriz. ahlak hakkında akıl yürüten filozofların ilham aldıkları canlılar hayvanlardır. hayvanlar esasen filozoflar gibi yaşarlar. olabildiğince az istekleri vardır, gerektiği kadar yiyip içerler, bellek ve hayal gücünü siktir etmişlerdir. ölümden korkmazlar. dinlere veya ahlak hocalarına ihtiyaçları yoktur. namus denilen aslında namussuzluğa yol açan kurallara sahip değillerdir. birbirlerini öldürmek için silah üretmezler. toplu katliamlar yapmazlar. vücutlarının uzuvlarını bile kaybettiklerinde dehşete düşmezler. deliren hayvan yoktur. divane gibi aşık olan da. herhangi bir elbiseye ihtiyaç duymazlar. çok fazla mutluluğu istemedikleri için çok fazla mutsuz da olmazlar.

    insanın belleğine ona muazzam acı vermiş olan şeyler hiç silinmeyecek gibi kazınırlar. mutlu anlarımızın belleğimizdeki değeri nedir ki. mutlu anlarımızı düşünerek mutlu olamayız. mutsuz ve acı veren anların böyle bir tabiatları yoktur. onlar sürekli acı verirler. gerçektirler. geçmişimizde çok fazla sayıda varlardı. ve hepsini tecrübe ettik. gelecekte sayıları azalmayacak. onlarca hatta yüzlercesi şu anda bir yerlerde bizi bekliyorlar. ve perdeyi azrail kapatacak.
207 entry daha
hesabın var mı? giriş yap