1 entry daha
  • hatırlanamayan bir dönemin çöküş sonrası, kıstırılmış ruh haliyle açılan film. hiçbir yere ulaşmayan diyalog/monologlar sayesinde havada asılı bırakılan bir oyuncu mekan ilişkisi yaratıyor. bu ilişki ağı, filmin belgesel olmaya yatkın atmosferi bulup çıkarma isteğiyle öncelikli seçimlerini yansıtmak açısından önemli. kamera açıları merkezdeki karakterin dünyasının yanından akan dünyanın saflığıyla bütünleşme gayretinde değil. merkez aynı zamanda kurguyu yönlendiren ve ona duygu tonları yükleyen zamansal kesitler. hayatın gözlerin önünden geçmesi-kurgu anlayışı. her bir parçacık aynı çöküşten çeşitlenen farklı bir serüven anı. özellikle araba içinden arka plana yaklaşım, bu buharlaşmış olay örgülerini daha net bir şekilde, fazladan bir bilgi olarak zihne yediriyor. ses köprüleri karakterin gerçek incilini yansıtan kirlenmiş bir modern zaman kesiti. bu, uyuyan ruhun kendi bedenini sorgulama anındaki boşluklar olarak ekrana yansıyor.
    çok temel bir abel ferrara ve gerçek hayat ilişkisi hakim tüm bu olup bitene. kötü polisin adı anılmıyor çünkü bir yaratılan olarak o tür bir gerçeklik ona çok görülüyor. herhangi birinin herhangi bir yerdeki zaman ve mekan ilişkisi. sürüklenişin canlı tanıklığı. rahibeye tecavüz olayının araştırılma esnası ise ruhla bedenin aynı zaman biriminde buluşma isteğiyle mesafeleşiyor. buradaki mesafe karakterle dinsel bir kurtuluş fırsatının bilinçte yakınlaşması. sonuçta temel parçacıklar kesik anları birleştirme yoluna gidiyor. karakter kendiyle özdeşleştirebileceği herhangi bir şey için yanıp tutuşurken hep son infaz günü yaşanıyor. ait olma isteği, ya da sadece istek, bir beklenti, uzun vadede yeni bir yaşam düşü. olay örgüsü kendi karanlığına o kadar ait ki. ruhani bir sıçramanın bedensel tepkileri yalnızca kesebileceğine olan inanç, yerinde yapılan duraksama anlarıyla belirginleşiyor. ama ruh temizlenme aşamasına girse de yeniden başlanabilecek bir inanç sistematiği boşluğu hala sabit. rahibe affediyor. kendini affediyor. bu tanıklık anı ahlaki açılımları değil, daha çok içinde bulunulan dünyayı ve onun yarının didikliyor. farklı bir anlamdır manın kendi hayatlarımıza sunduğu yeni bir başlangıç anı. bad lieutenant görmek üzerine bir film, gözleri açan deneyimlerin, insanları seçim yapma anlarına taşıması. karakter sadece kendi merkezinden yönleniyor. new york şehri ise evrenin mutlak yörüngesinden. bunu görememenin sıkıntısı. yeniden başlama inancını da emip yok ediyor. gerçek bir bilinç dışılık. farkında lığın karşıtı her şey ve yorgun düşmek-bu bakıp ta görmemenin temel sonucu.
23 entry daha
hesabın var mı? giriş yap