11 entry daha
  • tarihsel materyalizm

    sosyal gelişmenin coğrafi etmenlerin etkili olabileceğini fakat ana etmenin olabilmesinin mümkün olmadığını göstermiştir. nüfus artışının da ana etmen alamayacağını göstermiştir. bu ispatlarken nüfus az ve çok olan ülkelerdeki sosyal gelişmelerinin nüfus artışı ile aralarında bir korelasyon olmadığını göstermiştir. coğrafi koşulların değişmesinin milyonlarca yıl aldığını ve sosyal gelişmelerin ise çok kısa bir sürece (bin yıllarla ifade edilen sürelerde köleci toplumdan feodal topluma feodal toplumdan ise kapitalist topluma geçilmiştir). coğrafi koşularının gelişmesinin sosyal gelişmesinin ana nedeni olamayacağı görülmektedir.

    o zaman toplumun maddi yaşam koşulları düzeni içinde, toplumun görüşünü, sosyal sistemin niteliğini, toplumun bir sistemden ötekine gelişmesini belirleyen temel güç nedir?

    tarihsel materyalizme göre bu güç insanın varoluşu için gerekli olan yaşama araçlarının elde ediliş ve biçimi; toplumun yaşayabilmesi ve gelişebilmesi içi zorunlu olan yiyecek, elbise ayakkabı ev yakacak üretim aletleri vb. gibi maddi malların üretim biçimidir.
    üretimin 3 temel özelliği

    üretimin ilk özelliği: üretiminin sabit kalmaması sürekli bir değişme ve gelişmesidir. bu değişim ile sosyal sistemin tamamında değişimi için ana nedenini oluşturur.

    üretimin ikinci özelliği: üretimdeki değişme ve gelişme daima üretim güçlerinde ve her şeyden önce üretim aletlerinde olan gelişme ve gelişmelerle başlar. üretim güçleri üretimin en hareketli ve en devrimci öğesidir.

    üretimin üçüncü özelliği: yeni üretim güçlerinin ve buna bağlı olarak üretim ilişkilerinin, eski sistemin dışında ve eski sistemin yok olmasından sonra değil, eski sistemin içinde doğmasıdır.

    ilk olarak toplumdaki üretici güçler değişir ve buna bağlı olarak insanlar arasındaki üretim ilişkileri, onların ekonomik ilişkilerini değişikliğe uğrar. üretim ilişkileri çok uzun süre üretim güçlerindeki gelişmenin gerisinde kalamaz ve bu gelişmeyle çatışamaz çünkü, üretim ilişkilerinin üretim güçlerinin niteliğine ve durumuna uyun düşmesiyle ve üretim güçlerinin gelişmesine eksiksiz bir ortam yaratmalıdır ki üretim güçleri ancak o zaman tam olarak gelişir.

    üretim ve üretim biçimi, hem toplumun üretim güçlerini hem de insanların üretim ilişkilerini kapsar, bu yüzden bunların maddi değerler üretimi sürecindeki birliğinin bir anlatımıdır.

    üretim biçimindeki değişmeler, kaçınılmaz olarak, sosyal sistemin tümünde sosyal düşüncelerde, politik görüş ve politik kurumlarda da bir değişmeyi gerektirir. üretim biçimindeki değişim sosyal ve politik sisteminin tümünün yeniden kurulmasını zorlar.

    üretim biçimi nasılsa, toplumun kendisi, toplumdaki düşün ve teoriler, politik görüş ve politik kurumlar da esas olarak öyledir. kısaca insanın yaşam biçimi nasılsa, düşünme biçimi de öyledir.

    toplumların gelişme tarihi her şeyden önce, üretimin gelişme tarihi, yüzyıllar boyunca birbirini izleyen üretim biçimleri tarihi, üretim güçlerindeki ve insanların üretim ilişkilerindeki gelişmenin tarihidir.

    tarih bilimi, gerçek bir bilim olacaksa, sosyal gelişme tarihini kralların, generallerin davranışlarına, o devletteki’’fatihlerin’’ ve ‘’galiplerin’’ yaptıklarına indirgemekten kurtulmalı, bu bilim, her şeyden önce, maddi değerleri üretenlerin tarihi, emekçi yığınların tarihi, halkın tarihi olma yoluna girmelidir.

    toplum tarihi yasalarının incelenmesinde anahtar olarak, insanların aklını, toplumun görüş ve düşünlerini değil, her hangi bir tarih dönemindeki toplumun uyguladığı üretim biçimini, toplumun ekonomik yaşamı almamız gerekir. bu yüzden tarih biliminin birinci görevi, üretimin yasalarını, üretim güçlerinin ve üretim ilişkilerinin gelişme yasalarını incelemek ve ortaya çıkarmaktır.
    bu yüzden proletarya partisi, gerçek bir parti olacak ise her şeyden önce üretimin gelişme yasalarını ve toplumun ekonomik gelişme yasalarını kavramalı ve bilmelidir.
20 entry daha
hesabın var mı? giriş yap