66 entry daha
  • türkiye'nin en sevdiğim ilçesi.

    doğduğum zaman ebeveynlerim birkaç yıl burada yaşayıp güneye taşınmışlar. çok severler, gençlikleriydi. sanırım bu yüzden ne zaman yolumuz istanbul'a düşse karamürsel'e uğrardık. denize nazır balkonunda ayçiçekleri yetiştirilen apartmanın önünde durup, her seferinde aynı heyecanla üstelik, 'burası bizim evimiz işte!' sevincine kapılır, bizi de sevinçlerine ortak ederlerdi. yıldız abla, hakan abi, aydın amca.. hepsi eski anılarda kaldı. hakan abi vardı evet. susam sokağı'nı hep karamürsel bildim de izledim bu yüzden. hakan abi'nin bir de fotoğrafı var, sepya. güneş vuruyor denize bakan balkona. eski şortlar, yatay çizgili bluzlar ve converse moda. güneş, balkonun fayansları, hakan abi, gençlik hepsi nasıl nasıl taze. nasıl hayat kokuyor. o kokuyu duyuyor annem buraya geldiğinde. babam bile gençleşiyor, heyecanını gözlerinde görmemize izin verdiği nadir zamanlardan biri bu. aynı şeyi söylüyor bakışları.

    'burası bizim evimiz ve biz yirmili yaşlardayız. burası bizim evimiz ve henüz hiç kavga etmedik. burası bizim evimiz ve yatırmamız gereken taksitler, okul ücretleri, krediler yok. burası bizim evimiz ve içinde şöminemiz var, kestane pişiriyoruz karlı günlerde. iyi ki pişiriyoruz çünkü yıllarca isteyip nihayet sahip olduğumuz çocuklarımız doğduğunda, çok paramız, mükemmel bir arabamız ve çok büyük bir evimiz olduğunda o evin içindeki şömineyi hiç yakmayacağız. burası bizim evimiz ve sahip olduğumuz büyük bahçelerde bile böyle ayçiçekleri yok. burası bizim evimiz, çok gençtik. çok gençtik biz, çok geçti üstünden.'

    karamürsel'i bu bakışlardan ve fotoğraflardan sevdim. sanki bir gün oraya dönmeyi vaad etti o bakışlar hep. dönünce yine güneş fayansa vurur, annem patates kızartır, ben en baştan yürümeyi öğrenirim sandım. içimdeki hevesin dirileceği umuduydu karamürsel. ama karamürsel artık -di'li geçmiş zamana emanet, ben istanbul'un kaosuna, annemler de güneyin bıktıran ritimsizliğine. hiçbiri günün birinde diğerinden vazgeçmeyecek üstelik.
71 entry daha
hesabın var mı? giriş yap