7 entry daha
  • çocukluğumda (80'lerin sonlarında) bayağı bir süre birlikte takıldığımız, 3-4 aileden oluşan bir dost meclisimiz vardı.

    kışın yaklaşık birer ay aralıklarda sıradan herkese çoluklu-çocuklu misafirliğe gidilir, yazın ise mutlaka herkesin - ki her biri farklı bir yazlık beldede olan - yazlığında mutlaka birer kez toplanılırdı. ve nasıl oluyorsa, bunlar aslında çok da spontan, cep telefonları yokken bile birkaç konuşmayla organize edilebilen toplanmalar olurdu.

    arabayla yazlıktan eriklideki markete alışverişe çıkıp, 1 saat içinde kendinizi vakıf'da martıkent'de bulabilirdiniz... (bizim ufak kızan atırlamaz tabii bunları :) )

    saros'da; mecidiye'de, yayla'da, eriklide, martıkent'de (ah ulan o martıkent..!) falan...

    işte bu ailelerin babalarından bir tanesi olan yılmaz amca, biraz afili, nasıl derler, değişik bir adamdı. örneğin, herkes şahin*ya da broadway kullanırken, (hoş, rahmi amca, bu yılmaz amca ile bi kez broadway almaya diye gidip, onun gazına gelerek 1,6 benzinli motorlu fairway alıp gelmişti, ve akabinde komunite içerisinde o fairway ve rahmi amca ile; "fahir bey almışsın" diyerek makara yapılmasına sebep olmuştu mesela), o kendine, kia capital alımıştı...

    ve yahut da, herkesin evinde -trakya'daki normal durum neticesinde- mangal yapılır (babam aralarında doğma büyüme siverekli tek kürt olarak -ki o zaman keşan'daki kürt sayısı 5i geçmezdi- çiğ köfte yoğurur)rakı içilir, ne bileyim, balık falan yapılırken, yılmaz amca'larda cin-menta içilirdi....

    işte bu!!!

    sonuçta; tetteh, sydonia, babam ve de tabii ki yılmaz amca'ya çok teşekkürler...!
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap