1 entry daha
  • hemen her toplumda, farklı kimlikler arasında belirgin bir itibar hiyerarşisi vardır. bu hiyerarşinin alt basamaklarında yer alanlar, üste çıkmaya, üsttekiler gibi olmaya ya da en azından onlar tarafından sevilmeye çalışırlar. abd'deki siyahların tavırları bu durumun örneklerinden biridir. sistemi gerekçelendirme teorisi, bu eğilimleri de açıklayabilecek niteliktedir.

    örneğin, türkiye özelinde, onyıllar boyunca toplumun en elit kesiminin kemalistler olduğu düşüncesinin hakim olmuş olması, bu kimliği taşımayanları kemalistlere öykünmeye itmiştir. mesela islami kesim içerisinde "biz de çağdaşız, biz de atatürkçüyüz" diyen ve sosyal tabakanın üst sınıfına mensup olduklarını düşündükleri atatürkçü kesime kendilerini beğendirmeye çalışan ezik dindarlar her zaman olmuştur. "bizim aslında sizden çok farkımız yok" mesajını vermeye çalışan ilgili kitle bir yandan ilgili kesimin haksızca tavırlarını görmezden gelirken (bkz: outgroup favoritism/@derinsular), diğer yandan da islami kesimin (çoğu zaman sadece görsel anlamda) daha radikal olan kanadına kemalizm tandanslı eleştiriler yöneltirler. (bkz: ingroup discrimination/@derinsular)

    bu kimseler sözlerinde (en azından bilinç düzeyinde) samimidirler. sayıları da az değildir. içlerinde başörtülü olanlar da vardır.

    ne var ki, kemalistlerin önemli bir kısmı gibi, onlar da mustafa kemal'i, hayatını ve ilkelerini doğru dürüst bilmezler. bildikleri, ekseriyetle ilkokulda öğretilen vatan-millet-atatürk edebiyatından ibarettir. islam dini hakkında da çok fazla şey bildiklerini söylemek zordur. bu nedenle, örtülü/dindar olmak ile atatürkçülük arasında bir çelişki görmüyor olmaları şaşırtıcı değildir.

    tavırları tipik bir entegrasyonizme karşılık gelir. zaten "biz de çağdaşız, biz de atatürkçüyüz" şeklindeki tavrın alt metni "bizi sevin"dir.

    kemalist kesim onları hiçbir zaman sevmeyecektir. belki aralarında değil çatışma, tartışma dahi çıkmayacaktır. ama (sözgelimi) hiçbir kemalist erkek, için için küçümsediği bir "atatürkçü örtülü kız" ile evlenmek istemeyecektir. şayet çocuk başına bir taş düşüp de böyle bir karar alacak olsa bile, ailesi ayağa kalkıp duruma isyan edecektir. (işin tuhafı, bu gibi durumlarda, "bu gerici kız oğlumuza büyü mü yaptırdı acaba" diye meraklanan "kemalist" kadınlar da çıkar.)

    bu noktada, kemalizmin artık itibarını kaybetmiş olması nedeniyle türkiye'de bu gibi tavırların zamanla azalacağını söylemek mümkün. aynı şekilde, itibar hiyerarşisinde siyasi ideolojinin belirleyiciliğinin azalmasıyla, öykünme de (zengin/fakir gibi) daha sıradan sosyal katmanlarda yaşanacaktır.

    tema:
    (bkz: sosyal psikoloji/@derinsular)

    diğer ilgili temalar:
    (bkz: islam/@derinsular)
    (bkz: kemalizm/@derinsular)
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap