218 entry daha
  • kesinlikle "behzat ç. öncesi pilli bebek" ve "behzat ç. sonrası pilli bebek" olarak iki döneme ayrılarak incelenmesi gereken müzik grubudur.

    "behzat ç. öncesi pilli bebek" dönemi baraka bar ve nüans bar'da büyük bir keyifle, insan gibi dinlerdik pilli bebek'i. insan gibi derken, biz masamızda güzel güzel oturur, biralarımızı içerken cem kısmet bira şişesiyle çaldığı gitarla mest ederdi bizi. dinlemeye gelen herkes sevdiği, bildiği için gelir dinlerdi. pilli bebek de güzel güzel tüm parçalarını çalardı.

    "behzat ç. sonrası pilli bebek" dönemi olarak 14 eylül 2011'de nefes bar'daki konserlerine gittim yıllar sonra...

    "behzat ç. sonrası pilli bebek" dönemi olarak en belirgin özelliği dinleyici(!) sayısının inanılmaz sayıda arttığıdır. pilli bebek'in sayfasında yayınladığı "müziklerini yapacağımız yeni bir dizi var: behzat ç." haberini duyunca ilk bölümden itibaren pilli bebek sayesinde izlemeye başladığım behzat ç. 'yi. sonra içimizdeki pilli bebek sevgisinden çok daha ötelere giden behzat ç. aşkı hükmetmişti bünyemize. yani derdim kesinlikle behzat ç. ile değil. behzat ç.'nin hastayısız! ancak behzat ç.'den iki parçasını dinleyip de, pilli bebek konserine gelen kalabalık rahatsız etmedi desem yalan söylemiş olurum. neydi o kalabalık o izdiham. ne oturabildik, ne ayakta kalabildik, ne sahneyi tam görebildik, ne öyle ne böyle... neyse dedik, olsun dedik, pilli de hak ettiği kalabalık seyirciyi bu şekilde karşısına alsın, olsun! olsun demek de zor ama... ne yapalım artık!
    amma velakin dizi de çalan iki parçada konser inim inim inlerken diğer parçalarda nispeten sakinlik söz konusuydu. e bari dersinizi çalışıp gelseydiniz ya konsere. iki albümü de çok güzeldir pilli bebek'in. yıllar geçse de dinlenebilecek başucu albümlerinden. pilli’yi behzat ç. ile tanımak ayıp değil, pilli'yi sevip sadece behzat ç.'deki iki parçayla kalmaktır ayıp olan. git bir albümünü al, dinle. eğer hala beğeniyorsan o zaman gel konsere. buraya kadarlık lafım sevgili kalabalık dinleyiciyeydi.
    şimdi lafım pilli bebek'e!
    bir ankara grubu olarak, henüz siz bu kadar meşhur(!) olmamışken, sizi haftada 2 gün, 3 gün, yıllar boyu izlemiş olan ankara seyircisini niye üzdünüz?
    saat 21.00 da başlayacak olan konser saat 22.15'te başladı. bu sözünde durmazlık, bu popüler grupların konser kaprisleri yakıştı mı pilli bebek'e? biz sizi bizden sanırdık. ama bir değişim olmuş. soundcheck falan filan derken ve üzerine ilk parça “malabadi köprüsü”nde gitar teli kopunca konser epey geç başladı. neyse sonrasında biz pilli ile hemen havaya girdik. pilli’yle neşelendik, keyiflendik.
    ancak konser sonrası bir vicdan azabı koydu içimize pilli!
    biz arkadaşlarla “kedi”yi söylemesi için bağırırken, yanımızdaki arkadaşlar “eylül akşamı” diye bağırdıklarında, onları susturduk, “eylül akşamı cepte, merak etme. kapanış parçası olarak çalacak eylül akşamı’nı, kesin. çok net” diye adamları susturduk. adamları susturduğumuz için vicdan azabı çekiyorum hâlâ!
    siyah beyaz’ı iki kez çaldılar(değer mi? değer, 3 bile ederi var!). vedat sakman’dan bir, cem karaca'dan iki parça çalacağına, ankara’da bir eylül akşamı verilen pilli bebek konserinde, (bak, dikkat ettiysen, geçtim kendi isteğim olan kedi’den) eylül akşamı’nı söylememek olur mu hiç? olur mu hiç?
    hadi diyelim ki, listeye koymamıştınız, biz konser sonrası “bir daha! bir daha!! bir daha!!!” dedik, “eylül akşamı” diye bağır bağır bağırdık (evet evet, konser sonunda sahnenin solundaki azimli ve vazgeçmeyen eylül akşamı grubu bizdik!) niye geri dönüp de bir eylül akşamı patlatmadın yüzümüze? yüz demişken, “gündüz yüzlü kız”ı bile söylemediler sesimizi çıkarmadık. ama eylül akşamı çalınmaz mı yahu? kimler kimler, ne ünlüler, ne şımarıklar, kim olursa olsun, seyirci “bir daha! bir daha!! bir daha!!!” deyince, konser bitse bile geri dönüp çalardı, bir ya da gönlünden koparsa birkaç parça! pilli bebek sen niye bizi parçaladın da bir parça daha çalmadın? bu işin raconu bu değil mi? konser biter, "bir daha, bir daha" denir ve bir parça daha çalınır.
    çalmadılar! çalmadılar!
    olsunlar! olsunlar!
    biz ne yaptık? eve gelip evde çaldık eylül akşamını...
    küstük mü? hayır.
    ama anladık ki, pilli bebek artık, behzat ç.'den sonraki pilli bebek'tir.
    bir zamanlar fakir ama gururlu olarak dinlediğimiz üç beş kişinin bildiği "pilli" değildir.

    olsun...
    zaten ne kaldı ki geçmişten?
    "...çocuk düşlerimiz yok artık..."
821 entry daha
hesabın var mı? giriş yap