2 entry daha
  • okuduğum ilk ve tek peyami safa romanı; peyami safa'nın ayrıntıları vermedeki ustalığına hayran olmama rağmen, kurgu ve olay derinliği beni tatmin etmedi... garip bir şekilde hitchcock filmi izlemiş gibi hissettim kendimi kitap bitince...

    bu dünya o kokladığın limona benzer: yuvarlak, ekşi... fazla sıkmaya gelmez, tadı kaçar. yahut şeker karıştırmalı.
    ---
    âşıklara haber vermek isterim. kalbin bütün meseleleri kalbde halledilir. çünkü bir hissin hakkından ancak başka bir his gelir. ümitsiz bir aşkın panzehiri nefrettir.
    ---
    sevimli, fakat sadisttir istihza. öperken ısırır. bazan da koparacak kadar.
    ---
    ben yalan arayan zekânın gözlere verdiği ağır hareketi bilirim. çok az yanılmışımdır. bakış evvelâ sağa ve sola doğru kayar. arama başlamıştır. sonra gözbebeği yukarıya doğru bir kavis çizip aksi istikamete iner. sonra da tam karşı tarafa bakar. donuktur. bulamamıştır. iki üç defa kırpılır. korku çırpınışı. yalan aradığının sezilmesi ve aranan yalanın bulunmaması korkusu. nihayet bütün yüzde, gergin çizgileri gevşeten bir kurtuluş hareketi. yalan bulunmuştur. gizlenen sevinç, dudakların ucunda belli belirsiz bir gülümseyiştir.
    ---
    kadının aşk ahlâkı bazan aşkın dışında ahlâk tanımaz.
    ---
    dünyasından memnun olmayanlar ne kadar benziyorlar birbirlerine.
    ...
    var bir sıkıntı hepsinde.
    ---
    ölüm onu çirkinleştireceği yerde, o ölümü güzelleştiriyor.
333 entry daha
hesabın var mı? giriş yap