5 entry daha
  • (bkz: 27 ekim 2005 fransa göçmen ayaklanması) hep bu tarihi getirir aklıma bu şarkı.

    müslüm gürses’in yıllar öncesinden bugüne seslenen bir şarkısıdır ve fransa’da yaşanan isyanları açıklamada kullanılabileceğini düşünüyorum. “yakarsa dünyayı garipler yakar” sonucuna vardığı şarkısında gürses, akıp giden düzeni yıkma işinin neden bu kitleye de kaldığını açıklıyor. “dertleri içine sığmayan” bu kitle isyan etme enerjisini başka hiç kimsede olmayan tam da bu fazlalılığından alır ve bir gün dünyayı ateşe verir. şarkı fena halde marx’ın “zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyleri yok” sözünü hatırlatsa da, gürses’in farkı ekonomik indirgemecilikten kurtulmuş olmasıdır.

    gürses isyan fikrinin “sürüne sürüne yaşayan” kişilerde olduğunu söylerken olayın ekonomik boyutundan bahsetse de, şarkının bütününe bakıldığında ekonominin temel belirleyici olmadığı anlaşılır. isyan, “hor görülenlerin”, “sevip sevilemeyenlerin”, mutluluğa “uzaktan bakanların”, “hayatta umudu kalmayanların” isyanıdır. dolayısıyla, isyan ekonominin dışında birçoğu sosyolojik kategoriye dahil olan nedenlerin bir sonucudur. dolayısıyla isyan, bütün bu faktörlerin ürünü olan “düzensiz dünyanın günahına” verilmiş bir cevaptır.

    isyan noktasında mutluluğun kendilerine “uzaktan baktığı” kitlelere yaptığı vurgu sanırsam müslüm’ün en ayrıcalıklı tespiti olmayı hak ediyor. eşitsizliğin böylesine görünür hale geldiği, mutluluğun hemen yanı başınızda olmasına rağmen size bir o kadar da uzak olduğu bir dünyada gariplerin isyan etmesinden daha normal başka ne olabilir. garipler şarkısının değeri bu noktada ortaya çıkıyor ve gariplerin isyanının neden diğer isyanlardan farklı olarak bu kadar yakıcı olduğunu da açıklıyor. “itirazım var bu sonsuz kedere” diyen bir kitlenin karşısında durmak kolay değil.

    müslüm’ün isyanları analiz noktasında bize sunduğu bir başka ilginç şey de “bütün duyguları, hayalleri, yarınları ağır yaralı” olan bir kitlenin varlığından bizi haberdar etmesi oldu. işte isyan, bu kitlenin “itirazım var bu sonsuz kedere” düsturuyla ortaya çıkmasıydı ve sanırım ateşe verdiği dünyayı izlemek de bize düştü.
15 entry daha
hesabın var mı? giriş yap