6 entry daha
  • dinle.

    iyi cocuk olursan, ya da sesi yeterince yukseltirsen, sarkinin hemen basinda grup elemanlarindan birinin sessizce "fuck" diye unledigini ve ardindan derin bir nefes alindigini duyabilirsin. son anda birsey yanlis gitmis anlasilan. sirf bu bile sarkiyi kendime yakin bulmama yeterli olurdu belki de. cunku bu unlem, turkce ya da ingilizce, bu yasima kadar agzima yapisan tek kufur.

    ama onunla kalmiyor. anlatayim.

    bu bir fleetwood mac eseri. ortaya ciktiginda (1976-7) grup, lindsey buckingham (vokal ve gitar), mick fleetwood (davul ve perkusyon), christine mcvie (vokal ve klavye), john mcvie (bas gitar) ve stevie nicks'ten (vokal) olusuyor.

    bu insanlar bu tarihte, sarsici iliskiler yumaginin icerisindeler. grup uyeleri garip baglarla birbirine bagli ya da ayni baglar ile birbirlerine mesafeli. fleetwood, cok kisa zaman once, en yakin arkadasiyla aldatildigini ogrenip cocuklarinin annesinden bosanmis. christine ve john, hala ayni soyadi tasisalar da, yine kisa bir sure once bosanmislar. ve christine simdi grubun idari islerinden sorumlu biri ile birlikte. nick ve buckingham da sancili/uzatmali bir birliktelikten geliyorlar.

    sarki da tam da bununla alakali zaten: bag!

    penceresiz, ahsap bir studyoda album icin calismaya basliyorlar. studyonun sahibi, studyo disinda birbirleri ile gorusmeyen grup uyelerinin geceyarisindan hemen once studyoya geldiklerini, uyusturucu alip kendilerince eglendiklerini, album/is disinda hicbir konuda iletisim kurmadiklarini, geceyarisindan sonra, uyusturucu ve eglenceden yorgun dusunce, kaydetmeye basladiklarini soyluyor. ve ortaya muthis bir album cikiyor: rumours! grup elemanlarini birbirlerine baglayan ama bir yandan da birbirlerine mesafeli durmalarina neden olan o garip bag, sarkilara da yansiyor. cogu sarki, normalde birbirleriyle konusmayan grup elemanlarinin birbirlerine yazdiklari bir nevi nazire. yine de, grubun tum elemanlarinin katkisiyla olusan tek bir sarki var albumde: the chain.

    the chain, albumun one cikarilan sarkilari arasinda degil aslinda, albumun dort sarkisinin "single" olmasina ragmen. yine de bana, sadece kendi icinde sozleri ve muzigiyle degil, bahsettigim cercevede dusunuldugunde de, albumun tepe noktasi gibi geliyor.

    gozumu kapatiyorum. kendimi, 1976'da, ahsap ve penceresiz bir studyoda hayal ediyorum. geceyarisindan sonra, los ve dumanalti bir oda, "damn the dark, damn the light". aralarinda garip bir gerilim olan bes kisilik bir grup var benimle ayni odada. yorgunlar, sessiz ve gerginler, "break the silence". konsante olup tam calmaya baslayacakken buckingham elindeki penayi dusuruyor ve sessizce bir "fuck" duyuluyor. derin bir nefes...

    ve basliyor. yok, duruyor. calmaya basliyorlar ama hayat duruyor.

    birbirleriyle konusmuyorlar. birbirlerine kirginlar. birbirlerinden nefret ediyorlar: "damn your love, damn your lies". es zamanli calmaya ve soylemeye baslamalari bile bir mucize. iste, aralarindaki o garip bag, baska bir deyisle, the chain, o mucizenin hem kaynagi hem de sonucu.

    tum bunlar cok etkiledi beni.

    ama tabii bir de sarkinin kendisi var, cok sevdigim, pek cok kendimle ozdeslestirdigim, cok cok sik dinledigim bir sarki bu.

    sarki yalniz (listen to the wind blow, watch the sun rise / listen to the wind blow, down comes the night) ve sessiz (break the silence) bir hayat suren, gecmis(t/l)e yasayan (i can still hear you saying), hayalkirikligina bogulmus (you would never break the chain), karamsar (you will never love me again) ve tum bu sebeplerle hircin (damn your love, damn your lies / damn the dark, damn the light) biri hakkinda.

    ve onun icin "the chain" sevdigi insanin gecmiste tanimladigi bagdan daha farkli. ona gore "the chain", bahsedildigi gibi olene kadar birlikte olmak ya da evlenmek degil. zaten bu mumkun de degil. kendisine zamaninda soz verilse de (i can still hear you saying, you would never break the chain) hersey farkli gelismis. omur boyu birliktelikten ve evlilikten soz eden insanlar yok simdi. simdi hayatindaki tek hareketlilik esen ruzgar, yukselen gunes ve coken gece.

    onun inandigi "the chain" (keeps us together), ask. kimseyle hayat boyu suren, evlilikle resmilestirilen birliktelikler kuramayacak, ama, hayat boyu birlikteliklere inanan insanlar, ondan sonra bir duzine birliktelik yasasa bile o, sevdiklerine "the chain" ile bagli olmaya davam edecek.

    tum bunlarin ardindan tini uzerine sadece sunu soyleyeyim: kaliteli bir muzik calardan dinle bu sarkiyi. gozlerini kapat, o studyoda hayal et kendini, davula, gitara, vokale ve tabii o ortadaki bas gitara birak.

    dinle.
74 entry daha
hesabın var mı? giriş yap