9 entry daha
  • yazılarını okudukça, bab-ı ali denen insan öğüten değirmende ön planda olmanın, yazı yeteneğinden başka gereklilikler taşıması gerektiğini düşündürten yazar.

    az sayıdaki kitabını okuyanlar ne kadar kıvrak ve akıcı bir üslubu olduğunu hemen anlar. okunmak üzere ele alınan kitap bitirilmeden bir kenara konulmaz.

    kendilerini o meşhur yokuştan plaza kulelerine taşıyan gazetelerin, daha üst kulelerdeki yöneticileri, alkol batağından sıyrıldıktan sonraki hayatında daha hakettiği köşeleri üstada verebilmiş ve yetenekli kalemini okurlarına daha ön planda bir yerlerde sunabilselerdi vefatına kadar geçecek zaman içinde üçüncü sınıf bulvar gazetelerinde yazmak zorunda kalmaz ve belki de en az "benim akşam sefalarım" tadında daha nice kitaplar kaleme alabilirdi.

    yattığı yer nur olsun. kaleme aldığı birkaç kitap bile; akşamcılık, alkol, keyif, ifrat, eski istanbul falan hakkında meraklısına ağızda hoş kalan tatlar sunuyor.

    yolu sahaflardan geçenlerin bulup cantasına atması gereken kitapların yazarı...
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap