davranış bilimleri enstitüsü

• 1930'lardan kalmış gibi bunaltıcı, izbe ve kasvetli bir ofisleri var. sanki büyük büyük ninenizi evinde ziyarete gitmiş gibi hissediyorsunuz kendinizi. son derece eski eşyalarla dekore edilmiş bir yer. içerisi de labirent gibi. kafayı sıyırıp buraya terapiye giderseniz muhtemelen kendinizi zaman makinasına binip 50 yıl öncesine gitmiş gibi hissedip daha da delire ve gerilebilirsiniz. insanların, ruh sağlıkları için gittikleri bir yer ancak bu kadar demode ve iç sıkıcı olabilir. muhtemelen bilerek böyle bir dekorasyon yapılmıştır, sonuçta seans başına 220 tl alan bir enstitüden bahsediyoruz, isteselerdi istanbul'un en şahane yerlerinden birinde ferah bir ofis de açabilirlerdi, demek ki tercihleri böyle olmuş. içiniz bol bol kararsın ki gitmeye devam edin ya da buradan çıkınca evinizin kıymetini bilin diye herhalde.